92406 kayıt bulundu.
çarpık çurpuk, çarpık kentleşme
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
1. İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu.
1. İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü
1. Böylesi anlarda, diziyi çarpık bir nazarla takip etmekten geri duramıyor.
1. Böylesi anlarda, diziyi çarpık bir nazarla takip etmekten geri duramıyor.
3. Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan
4. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Aksi, ters, huysuz bir biçimde
1. Nedense Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu.
1. Nedense Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok çarpık, eğri büğrü, çarpuk çurpuk
1. Bir kez böyle bir tesadüf gerçekleştikten sonra, çarpuk çurpuk aynalarla dolu bir salonda buluverdim kendimi.
1. Bir kez böyle bir tesadüf gerçekleştikten sonra, çarpuk çurpuk aynalarla dolu bir salonda buluverdim kendimi.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değersiz, basit
1. Edebiyat ürünleri, boylarını aşan çarpık çurpuk sanat fotoğraflarıyla yayımlandı.
1. Edebiyat ürünleri, boylarını aşan çarpık çurpuk sanat fotoğraflarıyla yayımlandı.
1. isim , isim , isim , isim , Plansız, gelişigüzel, kent değerleri göz önüne alınmadan binalar yaparak kent kurma biçimi
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çarpık duruma getirilmek
1. isim , isim , isim , isim , Çarpık olma durumu, eğrilik
1. Dayımın yüzünde de bir acayiplik, bir çarpıklık hasıl oldu.
1. Dayımın yüzünde de bir acayiplik, bir çarpıklık hasıl oldu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çarpılma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir çarpma işleminde önce yazılan ve tekrarlanan sayı, madrup
1. 7x3=7+7+7=21 işleminde 7 sayısı çarpılan durumundadır.
1. 7x3=7+7+7=21 işleminde 7 sayısı çarpılan durumundadır.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çarpı işareti konmuş
2. isim , isim , isim , isim , Bir tür olta iğnesi
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak çarpılmak
Telaffuz : çarpılı'vermek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çarpma işine konu olmak
1. Edepsiz herif en şiddetli ceza hangisi ise ona çarpılacaktır.
1. Edepsiz herif en şiddetli ceza hangisi ise ona çarpılacaktır.
2. -e , -e , -e , -e , Çarpık duruma gelmek
1. Yüzü acıyla çarpılmış, bana doğru dönmeye çalışıyor.
1. Yüzü acıyla çarpılmış, bana doğru dönmeye çalışıyor.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir yankesici tarafından eşyaları el çabukluğuyla çalınmak, soyulmak
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aldatılmak
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çekiciliğine kapılmak, etkilenmek
1. Bir bakış, bir gülüşle çarpılmak işten değil.
1. Bir bakış, bir gülüşle çarpılmak işten değil.
6. argo , argo , argo , argo , Bir şeye ederinden fazla para ödemek
çarpım cetveli, çarpım tablosu
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Çarpma işleminin sonucu olan sayı
1. 3x7x5=105 işleminde çarpım 105'tir.
1. 3x7x5=105 işleminde çarpım 105'tir.
1. isim , isim , isim , isim , Birden dokuza kadar birbiriyle çarpılan sayıların çarpımlarını gösteren çizelge, çarpım cetveli, kerrat cetveli