1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok çarpık, eğri büğrü, çarpuk çurpuk
1. Bir kez böyle bir tesadüf gerçekleştikten sonra, çarpuk çurpuk aynalarla dolu bir salonda buluverdim kendimi.
1. Bir kez böyle bir tesadüf gerçekleştikten sonra, çarpuk çurpuk aynalarla dolu bir salonda buluverdim kendimi.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değersiz, basit
1. Edebiyat ürünleri, boylarını aşan çarpık çurpuk sanat fotoğraflarıyla yayımlandı.
1. Edebiyat ürünleri, boylarını aşan çarpık çurpuk sanat fotoğraflarıyla yayımlandı.