çarpık


İlgili Kelimeler:

çarpık çurpuk, çarpık kentleşme

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı

Örnek:

1. İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu.

1. İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü

Örnek:

1. Böylesi anlarda, diziyi çarpık bir nazarla takip etmekten geri duramıyor.

1. Böylesi anlarda, diziyi çarpık bir nazarla takip etmekten geri duramıyor.

3. Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan

4. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Aksi, ters, huysuz bir biçimde

Örnek:

1. Nedense Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu.

1. Nedense Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu.