92406 kayıt bulundu.
1. argo , argo , argo , argo , birine büyük kötülük yapmak veya işini bozarak zarar vermek
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Eski, bozuk, sakat
yandan çarklı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çarkı olan
2. isim , isim , isim , isim , Her iki yanda birer çarkı bulunan vapur
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Bağırarak konuşmak
2. Çok söylemek
3. Nara atmak, haykırmak
4. -i , -i , -i , -i , İlan etmek, duyurmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Car (II) giymiş olan
1. Köyün sokaklarında elleri carlı, peştamallı köylüleri kovalıyordu.
1. Köyün sokaklarında elleri carlı, peştamallı köylüleri kovalıyordu.
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Çar olma durumu
2. Çarın yönetiminde bulunan devlet
1. Rusya'da çarlık devrilmişti.
1. Rusya'da çarlık devrilmişti.
çarliston biber, çarliston marka
1. isim , isim , isim , isim , Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaygınlaşan dans türü
2. Bu dansın müziği
1. Arkamızdan geliyor ve ıslıkla bir çarliston çalıyordu.
1. Arkamızdan geliyor ve ıslıkla bir çarliston çalıyordu.
3. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Sivri uçlu, uzun ve kalın, tatlı, yeşilimsi biber, çarliston biber
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnce, uzun
1. Ben, bir hayalet kadar zayıf, on altı yaşında, çarliston pantolonlu, şık fesli bir mektepli efendiydim.
1. Ben, bir hayalet kadar zayıf, on altı yaşında, çarliston pantolonlu, şık fesli bir mektepli efendiydim.
Lisan : İngilizce charleston
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çarliston
çarliston marka kereste
1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Yeni icat, az bulunur, antika
1. isim , isim , isim , isim , Az bulunan kereste
2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Haddini bilmez, terbiyesiz
1. Kim bu ruhsatsız lafa karışan çarliston marka kereste?
1. Kim bu ruhsatsız lafa karışan çarliston marka kereste?
1. isim , isim , isim , isim , Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı
2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Ana direkleri ve gabya çubuklarını yandan tutan halatlar
Lisan : Farsça çār + mīḫ
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , İster istemez
1. Yenge hanıma söylemek ayıbıma gidiyor, çarnaçar size başvuruyorum kızım.
1. Yenge hanıma söylemek ayıbıma gidiyor, çarnaçar size başvuruyorum kızım.
Lisan : Farsça çārnāçār
Telaffuz : ça'rna:ça:r
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çarpma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Çarpma becerisi bulunmak
çarpanlara ayırma, ortak çarpan
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir çarpma işleminde çarpılan sayının kaç kez tekrarlanacağını gösteren sayı, çoğaltan
1. 7x3=7+7+7=21 işleminde 3 sayısı 7'nin çarpanıdır.
1. 7x3=7+7+7=21 işleminde 3 sayısı 7'nin çarpanıdır.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Levrekgillerden, yüzgeçleri dikenli ve zehirli, eti sevilen bir balık, trakunya (Trachinus draco)
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir sayıyı veya cebirsel anlatımı, iki veya daha çok çarpanın çarpımı durumuna getirme
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çarpacak duruma gelmek
Telaffuz : çarpa'yazmak
1. isim , isim , isim , isim , Kaba sıva, çarpma sıva
2. matematik , matematik , matematik , matematik , Birbiriyle çarpılan iki sayı arasına konulan işaret: `a x b` veya `a . b`, `a çarpı b` diye okunur
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Etkili, dikkat çeken, sansasyonel
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Etkili bir biçimde
1. Ne kadar küçük olursa olsun, bu ona pek çarpıcı ve aydınlatıcı geliyordu.
1. Ne kadar küçük olursa olsun, bu ona pek çarpıcı ve aydınlatıcı geliyordu.
1. isim , isim , isim , isim , Çarpıcı olma durumu, sansasyonellik
1. Yorumları, dildeki çarpıcılıkları ile aşar dururlar eskinin ustalarını.
1. Yorumları, dildeki çarpıcılıkları ile aşar dururlar eskinin ustalarını.