92406 kayıt bulundu.
derinlik kayaçları, derinlikölçer, derinlik ölçümü, korozyon derinliği
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu
1. Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır?
1. Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır?
3. Bulunulan yere göre uzakta olan yer
1. Çıplak ayaklarımla kuyunun derinliklerine doğru iniyorum, iniyorum.
1. Çıplak ayaklarımla kuyunun derinliklerine doğru iniyorum, iniyorum.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir konunun veya durumun özü
1. Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım.
1. Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , En duyarlı nokta
1. Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi.
1. Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karanlık, bilinmeyen dönem
1. Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler...
1. Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler...
7. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık
1. Beş altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş.
1. Beş altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş.
8. ticaret , ticaret , ekonomi , ekonomi , ticaret , ticaret , ekonomi , ekonomi , Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yer kabuğunun derinlerinde, büyük kütleler biçiminde katılaşmış magma kayaçları
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Okyanus derinliğinin veya yüksekliğinin özel bir aletle belirlenmesi işlemi, batimetri
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Derinliği olan
1. İrdelediği sorunlar, bize henüz fazla derinlikli geliyor.
1. İrdelediği sorunlar, bize henüz fazla derinlikli geliyor.
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Okyanusun derinliğini ölçmeye yarayan alet, batimetre
Telaffuz : derinli'kölçer
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Derinliği olmayan
1. Yazar, asıl romana girinceye kadar yığınla derinliksiz bilgi aktarıyor.
1. Yazar, asıl romana girinceye kadar yığınla derinliksiz bilgi aktarıyor.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Toplantı
2. Gelişigüzel toplanmış eşya
3. İnsan kalabalığı, güruh
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Beşli bakışımlı denizkestaneleri, denizhıyarları, denizyıldızları, deniz yılanları ve denizlalelerini içine alan deniz hayvanları dalı
1. çok zayıflamak
1. Bu efendi, derisi kemiklerine yapışmış, gözleri çukura kaçmış, hastaneye yatırılacak kılığa girmişti.
1. Bu efendi, derisi kemiklerine yapışmış, gözleri çukura kaçmış, hastaneye yatırılacak kılığa girmişti.
1. sıfat , sıfat , kimya , kimya , sıfat , sıfat , kimya , kimya , Derişmiş olan, mütemerkiz, mütekâsif, konsantre, seyreltik karşıtı
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bir ortamda bulunan belirli bir maddenin kütle veya hacminin, içinde bulunduğu ortamın kütle veya hacmine oranı, konsantrasyon
1. derisini soymak, sıyırmak
2. işkence ederek öldürmek
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , birinin bütün varlığını elinden almak
1. Tefecilerin eline düşerse derisini yüzerler.
1. Tefecilerin eline düşerse derisini yüzerler.
1. isim , isim , isim , isim , Derişmek işi
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Yoğunlaşma
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir nokta dolayında toplanmak, temerküz etmek
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Bir sıvı, içindeki su veya sıvı miktarı azalarak koyulaşmak, tekâsüf etmek
1. isim , isim , isim , isim , Irmak vb.nin yatağını değiştirme
1. Derivasyon kanalı. Derivasyon tüneli.
1. Derivasyon kanalı. Derivasyon tüneli.
Lisan : Fransızca dérivation
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Anlama, kavrama
Lisan : Arapça derk
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Dendiği hâlde
1. Bitti bitiyor derken hâlâ bitmeyen havaalanı.
1. Bitti bitiyor derken hâlâ bitmeyen havaalanı.
2. Tam o sırada
1. Derken yağmur iyice bastırmış, gök gürlemeye, şimşekler çakmaya başlamıştı.
1. Derken yağmur iyice bastırmış, gök gürlemeye, şimşekler çakmaya başlamıştı.
3. ... diye düşünürken
1. Akşamdan önce varacağız derken ancak gece yarısı varabildik.
1. Akşamdan önce varacağız derken ancak gece yarısı varabildik.
4. Hemen sonrasında
1. Önce maddi kısıtlamalar yüzünden deneyler durdurulmuş, derken pek çok kişi işten çıkarılmıştı.
1. Önce maddi kısıtlamalar yüzünden deneyler durdurulmuş, derken pek çok kişi işten çıkarılmıştı.