Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
derleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Derleme işi


derleyiverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Derleyivermek işi


derleyivermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak derlemek


Telaffuz : derleyi'vermek

derli toplu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzenli, dağınık olmayan, düzen verilmiş

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Düzenli bir biçimde

Örnek:

1. Hem ev idaresi bakımından daha derli toplu yaşarız.

1. Hem ev idaresi bakımından daha derli toplu yaşarız.


derli topluluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Derli toplu olma durumu


derman
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güç, takat, mecal

Örnek:

1. Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?

1. Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?

2. İlaç

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çıkar yol, çare


Lisan : Farsça dermān

Telaffuz : derma:nı

dermanı kesilmek
Anlamı:

1. yorgunluktan güçsüzleşmek

Örnek:

1. Çok uzak yerlerden geldim, ayaklarımın dermanı kesildi.

1. Çok uzak yerlerden geldim, ayaklarımın dermanı kesildi.


dermansız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bitkin


dermansızca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bitkince


Telaffuz : dermansı'zca

dermansızlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bitkinleşme


dermansızlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bitkinleşmek


dermansızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bitkinlik

Örnek:

1. Dizlerindeki dermansızlık arttıkça artıyordu.

1. Dizlerindeki dermansızlık arttıkça artıyordu.


dermatit
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Deride görülen her çeşit iltihaplı hastalık


Lisan : Fransızca dermatite

dermatolog
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Cildiyeci


Lisan : Fransızca dermatologue

Telaffuz : l ince okunur

dermatoloji
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Cildiye


Lisan : Fransızca dermatologie

Telaffuz : l ince okunur

dermatolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Dermatoloji ile ilgili


Lisan : Fransızca dermatologique

Telaffuz : l ince okunur

derme

İlgili Kelimeler:

derme çatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dermek işi

2. Aynı türden bir araya getirilmiş şeylerin hepsi, koleksiyon


derme çatma
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gelişigüzel toplanmış, aralarında uygunluk bulunmayan

Örnek:

1. Derme çatma eşya.

1. Derme çatma eşya.

2. Değersiz gereçlerle özensiz olarak yapılmış

Örnek:

1. Yangın yerlerinde derme çatma evler yapılıyordu.

1. Yangın yerlerinde derme çatma evler yapılıyordu.

3. Önemsiz, değersiz

Örnek:

1. Şimdi derme çatma köy düğünlerine, pehlivan güreşlerine gidiyor.

1. Şimdi derme çatma köy düğünlerine, pehlivan güreşlerine gidiyor.


derme çatmalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Derme çatma olma durumu


dermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Bir araya getirmek, derlemek, toplamak, devşirmek

Örnek:

1. Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben

1. Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben


dermeyan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ortada, ortaya konmuş


Lisan : Farsça dermiyān

dermeyan etmek
Anlamı:

1. bir düşünce ileri sürmek, ortaya koymak


dernek

İlgili Kelimeler:

dernekevi, düğün dernek, gizli dernek

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplantı, düğün

Örnek:

1. Tıpkı bir düğün, dernek, eğlence biter gibi tatlı tatlı oldu.

1. Tıpkı bir düğün, dernek, eğlence biter gibi tatlı tatlı oldu.

2. Belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek için kurulan yasal topluluk, cemiyet

Örnek:

1. Edebiyat Derneğinde şiir dünyamızın eski, yeni, birçok şöhretleriyle tanıştım.

1. Edebiyat Derneğinde şiir dünyamızın eski, yeni, birçok şöhretleriyle tanıştım.

3. Pazar veya panayır kurulan gün, deri (II)


dernek kurmak
Anlamı:

1. dernek oluşturmak

Örnek:

1. Kayıp aileleri bir araya gelip dernek kurmuşlar.

1. Kayıp aileleri bir araya gelip dernek kurmuşlar.


dernekçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dernek üyesi olan kimse

2. Bir derneğe çok bağlı olan kimse