Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çürük tahta çivi (veya mıh) tutmaz
Anlamı:

1. `aslında yaramaz olan veya sonradan o duruma getirilen şeyi, ne kadar uğraşsanız da işe yarar duruma getiremezsiniz` anlamında kullanılan bir söz


çürük tahtaya basmak
Anlamı:

1. tedbirsizlik edip sonu tehlikeli olabilecek bir işe girişmek


çürükçül
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan (bitki ve organizmalar), saprofit


çürüklü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çürüğü olan


çürüklük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürük olma durumu

2. İşe yaramayan maddelerin bırakıldığı yer

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sakıncalı, şüpheli, belirsiz durum

Örnek:

1. Eğer bu işte bir çürüklük olsaydı, çocuklarını da beraber almazdı ya.

1. Eğer bu işte bir çürüklük olsaydı, çocuklarını da beraber almazdı ya.


çürüksüz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çürüğü olmayan


cürüm

İlgili Kelimeler:

cürmümeşhut, meşhut cürümler mahkemesi

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Suç

Örnek:

1. Suçlu cürmünü inkâr etmekte ve saçma sapan ifadeleriyle tahkikatı karıştırmak istemektedir.

1. Suçlu cürmünü inkâr etmekte ve saçma sapan ifadeleriyle tahkikatı karıştırmak istemektedir.

2. Yanlışlık, kusur veya hata

Örnek:

1. Onun çalışmasını bozan, hassasiyetini körleten her şey cürümdür.

1. Onun çalışmasını bozan, hassasiyetini körleten her şey cürümdür.


Lisan : Arapça curm

çürüme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürümek işi


çürümek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak

Örnek:

1. Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta

1. Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta

2. Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek

Örnek:

1. Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı.

1. Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı.

3. Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yıpranmak, çökmek

Örnek:

1. Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan.

1. Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak


çürütebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürütebilmek işi


çürütebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çürütme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Çürütmeye gücü yetmek


çürütme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürütmek işi


çürütmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çürümesine sebep olmak

Örnek:

1. Karına söyle, boğadayı çok sert yapmasın, çamaşırları çürütür.

1. Karına söyle, boğadayı çok sert yapmasın, çamaşırları çürütür.

2. Eti bayatlatıp gevrek bir duruma getirmek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Doğru olarak ileri sürülen bir düşüncenin, bir davanın, bir iddianın yanlışlığını ortaya koymak


çürütülebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürütülebilmek işi


çürütülebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çürütülme ihtimali veya imkânı bulunmak


çürütülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürütülmek işi


çürütülmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çürütme işine konu olmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Doğru olarak ileri sürülen düşüncenin, davanın, iddianın yanlışlığı, gerçeklere dayanmadığı ortaya çıkarılmak

Örnek:

1. Bu temelsiz sözler sonradan çürütülmüştür.

1. Bu temelsiz sözler sonradan çürütülmüştür.


çürütülüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürütülme işi


çürütüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürütme işi


çürütüverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürütüvermek işi


çürütüvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak çürütmek


Telaffuz : çürütü'vermek

çürüyüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürüme işi


çürüyüverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çürüyüvermek işi


çürüyüvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak veya ansızın çürümek


Telaffuz : çürüyü'vermek

çüş
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Yürüyen eşeği durdurmak için söylenen söz

2. argo , argo , argo , argo , Yakışıksız bir davranış karşısında söylenen kaba bir söz