92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüreksiz
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Yüreksiz bir biçimde
1. Etrafınızda mahcup, cüretsiz, beceriksiz dolaşır.
1. Etrafınızda mahcup, cüretsiz, beceriksiz dolaşır.
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Hızlandırmak
1. Karada güneş ve bal sızan çiçeklerin öz suyu, insanın nabzını âdeta çurlatarak çarptırıyorlardı.
1. Karada güneş ve bal sızan çiçeklerin öz suyu, insanın nabzını âdeta çurlatarak çarptırıyorlardı.
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Suçüstü
1. Bünyamin ürpermişti çünkü kolu kavrandığı an bir cürmümeşhut olayı yaşanacağını sanmıştı.
1. Bünyamin ürpermişti çünkü kolu kavrandığı an bir cürmümeşhut olayı yaşanacağını sanmıştı.
Lisan : Arapça curm + meşhūd
Telaffuz : cü'rmümeşhu:du
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Erime durumundaki madenlerin yüzeyinde toplanan madde, demir boku, dışık
1. Fabrikalar da bütün asitlerini, cüruflarını, pisliklerini denize döküyorlar.
1. Fabrikalar da bütün asitlerini, cüruflarını, pisliklerini denize döküyorlar.
2. Kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı
Lisan : Arapça curūf
Telaffuz : cüru:fu
1. bir nesneyi işe yaramayacak durumda olmasından dolayı kullanmayı bırakmak
çürük boya, çürük çarık, çürük elma, çürük gaz, çürük iş, çürük para, çürük raporu, çürük sakız, ipi çürük, kırmızı çürük, vişneçürüğü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çürümüş olan
1. Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu.
1. Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu.
2. Sağlam ve dayanıklı olmayan
1. Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası.
1. Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası.
3. isim , isim , isim , isim , Vurma veya sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke
1. Hemen her gece sille tokat adamakıllı dayak yiyor, her yanı çürük içinde.
1. Hemen her gece sille tokat adamakıllı dayak yiyor, her yanı çürük içinde.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İş göremez, hastalıklı
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan
1. Çürük dava. Çürük iddia.
1. Çürük dava. Çürük iddia.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sakat
1. birinin sağlam olmadığı anlaşılmak
2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , sağlık durumunun elverişsiz olması yüzünden askerlik ödevinden bağışlanmak
1. isim , isim , isim , isim , Doğal olmayan ve basit kimyasal yollarla elde edilen boya
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Sağlam olmayan, işe yaramaz
1. Ev bize dar geliyor, çürük çarık, akarı kokarı eksik değil.
1. Ev bize dar geliyor, çürük çarık, akarı kokarı eksik değil.
1. isim , isim , isim , isim , Çürümüş elma
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bozuk, kalitesiz iş
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karaktersiz, yalancı, sahtekâr kimse
1. Bir kuruluş, içinden birkaç çürük elma çıktı diye, şaibeli sayılır mı? Sayılmaz elbet.
1. Bir kuruluş, içinden birkaç çürük elma çıktı diye, şaibeli sayılır mı? Sayılmaz elbet.
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Otomobil vb. taşıt araçlarının egzozundan çıkan yanmış gaz
1. isim , isim , isim , isim , Bozuk, kötü, işe yaramaz özellikleri olan durum veya iş
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ayarı düşük on akçe, sağ para karşıtı
1. isim , isim , isim , isim , Kişinin askerlik görevine elverişli olmadığını gösteren, askerî hastanelerce verilen rapor
1. isim , isim , isim , isim , Tadı bozulmuş, çiğnenmez duruma gelmiş sakız
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok kullanılan söz veya düşünce