çürümek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak

Örnek:

1. Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta

1. Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta

2. Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek

Örnek:

1. Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı.

1. Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı.

3. Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yıpranmak, çökmek

Örnek:

1. Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan.

1. Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak