Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
utancından yerin dibine girmek
Anlamı:

1. istenilen biçimde ve nitelikte olmama karşısında üzüntü duymak, aşırı utanmak

Örnek:

1. Süleymaniye'nin avlusunu dolaşırken, utancımızdan yerin dibine gireceğimiz geldi.

1. Süleymaniye'nin avlusunu dolaşırken, utancımızdan yerin dibine gireceğimiz geldi.


utandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Utandırmak işi


utandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Utanmasına yol açmak, utanacak bir duruma düşürmek, mahcup etmek

Örnek:

1. Muallâ Hanım'a o zamana kadar beni çok utandıran bir sual sormakta mahzur görmedim.

1. Muallâ Hanım'a o zamana kadar beni çok utandıran bir sual sormakta mahzur görmedim.


utangaç
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir topluluk içinde gereken güven ve cesareti kendinde bulamayan, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup

Örnek:

1. Bunlar çoğunlukla çekingen, utangaç olurlardı.

1. Bunlar çoğunlukla çekingen, utangaç olurlardı.


utangaçlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıkılganlık, mahcubiyet

Örnek:

1. Mücrim onlarmış gibi, baktım, hepsi hüzünde / Çocuk utangaçlığı var hepsinin yüzünde

1. Mücrim onlarmış gibi, baktım, hepsi hüzünde / Çocuk utangaçlığı var hepsinin yüzünde


utangan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Utangaç


utanıp sıkılmadan
Anlamı:

1. yüzsüzce, utanmadan


utanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Utanma işi


utanma

İlgili Kelimeler:

utanma duygusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Utanmak durumu, arlanma, teeddüp

Örnek:

1. İradesizliğimden utanma duymamaya da alıştım.

1. İradesizliğimden utanma duymamaya da alıştım.


utanma duygusu
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , İnsanın ruh dünyasında oluşan çekinme duygusu, utanç duygusu


utanmak fiil

İlgili Kelimeler:

utana sıkıla

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, mahcup olmak

Örnek:

1. Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı.

1. Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı.

2. -den , -den , -den , -den , Sıkılmak

Örnek:

1. Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum.

1. Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum.

3. -den , -den , -den , -den , Çekinmek

Örnek:

1. Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk.

1. Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk.


utanmaz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız

Örnek:

1. Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar.

1. Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar.


utanmazca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Utanmaz bir biçimde yapılan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (utanma'zca) Utanmaksızın, utanmaz bir biçimde, utanmazcasına


utanmazcasına
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Utanmazca


Telaffuz : utanma'zcasına

utanmazlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Utanmaz olma durumu, yüzsüzlük, arsızlık

Örnek:

1. Hicap bir ayıp; utanmazlık, sıkılmazlık, yılışıklık bir meziyet oldu.

1. Hicap bir ayıp; utanmazlık, sıkılmazlık, yılışıklık bir meziyet oldu.


Utarit
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Merkür


Özel: Evet

Lisan : Arapça ʿuṭārid

Telaffuz : uta'rit

utçu
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Ut yapan veya satan kimse

2. Udi


utçuluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Utçunun yaptığı iş


uterus
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Döl yatağı


Lisan : Latince

utku
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yengi


utkulu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Muzaffer


utkululuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muzafferlik


utlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İffetli


utma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Utmak işi


utmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Yenmek

2. Ütmek (II)