92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
2. Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hayalci
1. Geleceği çok pembe görüyorsa ütopist derler insana.
1. Geleceği çok pembe görüyorsa ütopist derler insana.
Lisan : Fransızca utopiste
1. isim , isim , isim , isim , Gerçekleştirilmesi imkânsız tasarı veya düşünce
Lisan : Yunanca
Telaffuz : üto'pya
ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
2. Bu araçla yapılan iş
1. Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor.
1. Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor.
1. isim , isim , isim , isim , Ütü yapılırken ütünün altına konulan ateşe dayanıklı veya yanmaz madde
1. isim , isim , isim , isim , Ütülenen şeyin yanmaması için üzerine serilen, nemli veya kuru olarak kullanılan ince pamuklu bez
1. isim , isim , isim , isim , Sıcaklık veren bir levha ile bunun üzerinde çamaşırı sıkıştırmak için bir pedalla döndürülen, silindirden yapılmış makine
1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde ütü yapılan yüksek ayaklı araç, ütü tahtası
1. isim , isim , isim , isim , Giysilerin omuz ve kol ağızlarının kolaylıkla ütülenmesini sağlayan, içi pamukla dolu araç, kambur
son ütücü
1. isim , isim , isim , isim , İşi kumaş, giysi, çamaşır vb. ütülemek olan kimse
1. isim , isim , isim , isim , Ütülemek işi
1. Evi satacağım ama içinde kiracı varken müşteri bulamıyorum diye kafamızı ütülemeye başladı.
1. Evi satacağım ama içinde kiracı varken müşteri bulamıyorum diye kafamızı ütülemeye başladı.
1. -i , -i , -i , -i , Ütü ile buruşukluklarını gidermek
1. Bir erkek, hizmetçisini sevse ondan daha iyi kimsenin çamaşır ütüleyemeyeceğine inanır.
1. Bir erkek, hizmetçisini sevse ondan daha iyi kimsenin çamaşır ütüleyemeyeceğine inanır.
2. Alevde tüylerini veya kabuğunu yakıp gidermek
1. Çakmak kıvılcım çıkardı, çıkarmasıyla pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi.
1. Çakmak kıvılcım çıkardı, çıkarmasıyla pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi.
1. isim , isim , isim , isim , Ütülenmek işi
1. Günde iki kez pantolonunun ütülenmesini istiyordu.
1. Günde iki kez pantolonunun ütülenmesini istiyordu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ütüleme işine konu olmak
1. Benim lacivert pantolon yine ütülenmedi mi?
1. Benim lacivert pantolon yine ütülenmedi mi?