Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
uçurtma

İlgili Kelimeler:

şeytan uçurtması

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçurtmak işi

2. Üzeri renkli kâğıtlarla kaplanmış, genellikle çokgen biçimindeki bir gövde ve süslü bir kuyruktan oluşan, iple bağlanarak rüzgâr yardımıyla uçurulan bir çeşit oyuncak

Örnek:

1. Uçurtmalar biraz gök, açık hava ve rüzgâr ister.

1. Uçurtmalar biraz gök, açık hava ve rüzgâr ister.


uçurtmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Uçma işini yaptırmak, uçmasına yol açmak


uçurulma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçurulmak işi


uçurulmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uçurma işi yapılmak


uçurum

İlgili Kelimeler:

kültür uçurumu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deniz, göl, ırmak vb. su kıyılarında veya karada dik yer, yar

Örnek:

1. Bütün eşyamızın paldır küldür uçurumlardan yuvarlandığını gayet iyi hatırlarım.

1. Bütün eşyamızın paldır küldür uçurumlardan yuvarlandığını gayet iyi hatırlarım.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Felaketli sonuç

Örnek:

1. Bir gün bencileyin bir uçuruma yuvarlanırsanız artık her şey burada bitti, sanmayınız.

1. Bir gün bencileyin bir uçuruma yuvarlanırsanız artık her şey burada bitti, sanmayınız.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Büyük fark, ayrılık

Örnek:

1. Karargâhla siper arasındaki derin uçurumu bu kadar yakından sezmemiştim.

1. Karargâhla siper arasındaki derin uçurumu bu kadar yakından sezmemiştim.


uçurumlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçurumlaşmak durumu


uçurumlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uçurum durumuna gelmek


uçurumun kenarından dönmek
Anlamı:

1. büyük bir tehlikeden son anda kurtulmak


uçuruş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçurma işi


uçuruverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçuruvermek işi


uçuruvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak uçurmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir sözü hemen başkasına iletmek


Telaffuz : uçuru'vermek

uçuş

İlgili Kelimeler:

uçuş kartı, kör uçuş, yalama uçuş, gece uçuşu, kuş uçuşu, uzay uçuşu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçma işi

Örnek:

1. Koca mermi bölüğün siperine doğru istikamet aldı, havadan onun uçuşunu takip eden gözler iri dairelerle açılmıştı.

1. Koca mermi bölüğün siperine doğru istikamet aldı, havadan onun uçuşunu takip eden gözler iri dairelerle açılmıştı.


uçuş kartı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılacak uçak yolculuğuyla ilgili uçuş saati, koltuk numarası vb. bilgilerin bulunduğu kart


uçuşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçuşmak durumu


uçuşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hep birlikte uçmak

Örnek:

1. Hava gazı fenerinin ışığının uzayıp azaldığı yerlerde gölgeler uçuşur.

1. Hava gazı fenerinin ışığının uzayıp azaldığı yerlerde gölgeler uçuşur.

2. Havada gidip gelerek dolaşmak

Örnek:

1. Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu.

1. Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kendini duyurmak


uçuşturma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçuşturmak işi


uçuşturmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Uçuşma işini yaptırmak


uçuverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uçuvermek işi


uçuvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak uçmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çabucak gitmek

Örnek:

1. Mana, vezin değişti mi? Başka kelimeler mi kullandık? Hayır fakat şiiriyet uçuverdi.

1. Mana, vezin değişti mi? Başka kelimeler mi kullandık? Hayır fakat şiiriyet uçuverdi.


Telaffuz : uçu'vermek

ucuz

İlgili Kelimeler:

ucuz halkçılık, bedavadan ucuz, sudan ucuz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı, pahalı karşıtı

Örnek:

1. Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik.

1. Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Az emekle elde edilen

Örnek:

1. Biletçi teşekkür etmekten, ben de bu kadar ucuz teşekkür toplamaktan kurtulduk.

1. Biletçi teşekkür etmekten, ben de bu kadar ucuz teşekkür toplamaktan kurtulduk.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bayağı

Örnek:

1. Bu gerçeği dile getirenleri felaket habercisi diye nitelemek ancak ve sadece ucuz politikacı ağzına yakışır.

1. Bu gerçeği dile getirenleri felaket habercisi diye nitelemek ancak ve sadece ucuz politikacı ağzına yakışır.


üçüz

İlgili Kelimeler:

üçüz ünlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üçü bir arada doğan (çocuk)

2. Üçlü, üç yanlı, üç kollu, üç parçalı


ucuz alan, pahalı alır
Anlamı:

1. `ucuz olan mal çabuk eskir, pahalıya alınmış gibi olur` anlamında kullanılan bir söz


ucuz atlatmak (veya kurtulmak)
Anlamı:

1. zor veya tehlikeli durumdan az zararla sıyrılmak

Örnek:

1. Bizim tekrar tekrar dinlemeyi sevdiğimiz bu fıkrayı anlatırken o hâlâ bu işten ucuz kurtulmuş olmasının heyecanını duyardı.

1. Bizim tekrar tekrar dinlemeyi sevdiğimiz bu fıkrayı anlatırken o hâlâ bu işten ucuz kurtulmuş olmasının heyecanını duyardı.


ucuz etin yahnisi yavan (veya tatsız) olur
Anlamı:

1. `ucuza mal olan şeyler niteliksizdir` anlamında kullanılan bir söz


ucuz halkçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Halkçılığı basit ve kolay yoldan yapma işi