92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Özellikle kuş etlerini pişirmekte kullanılan, yayvan, küçük tencere
Lisan : Türkçe kuş + Farsça ḫāne
Telaffuz : kuşa:ne
1. -i , -i , -i , -i , Beline kuşak, kılıç, kemer vb. şeyler bağlamak
2. Giyinmek
1. Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu.
1. Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Açma, açılış
2. Tavlada bir tür oyun
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güzellik, hoşluk
Lisan : Farsça guşād
Telaffuz : küşa:dı
1. -i , -i , -i , -i , Kuşatma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Kuşatmaya gücü yetmek
1. isim , isim , isim , isim , Kuşatmak işi
2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata, muhasara
1. Ne yapsa, nereye gitse bu kuşatmadan kurtulamıyordu bir türlü.
1. Ne yapsa, nereye gitse bu kuşatmadan kurtulamıyordu bir türlü.
1. -i , -i , -i , -i , Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
1. Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu.
1. Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu.
2. Çevrelemek, çokça bulunmak
3. Kaplamak
1. Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı.
1. Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı.
4. Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kusacak gibi olmak
Telaffuz : kusa'yazmak
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Açıklık, ferahlık
1. Bu yıl Çamlıca horozlarının sesleri harikulade bir küşayişle gür ve işlekti.
1. Bu yıl Çamlıca horozlarının sesleri harikulade bir küşayişle gür ve işlekti.
Lisan : Farsça guşāyiş
Telaffuz : küşa:yiş
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küçük bir kuşun başı büyüklüğünde doğranmış (et vb.)
1. Kuşbaşı et.
1. Kuşbaşı et.
Telaffuz : ku'şbaşı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde kuşbaşı et olan
1. Çocuklara kuşbaşılı bulgur pilavı ziyafeti çekiliyor.
1. Çocuklara kuşbaşılı bulgur pilavı ziyafeti çekiliyor.
1. isim , isim , isim , isim , Süs kuşları yetiştiren kuş meraklısı kimse
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Padişahların av kuşlarını yetiştiren görevli
Lisan : Türkçe kuş + Farsça -bāz
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çalılık ve ormanlık alanlarda yetişen, soluk pembe renkte çiçekler açan bir ağaç, yaban gülü ağacı (Rosa canina)
1. Kuşburnuyu budarlar / Işkın sürmesin diye
1. Kuşburnuyu budarlar / Işkın sürmesin diye
2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bu ağacın parlak kırmızı renkli, içi tüylü ve çekirdekli meyvesi
3. Bu meyveden yapılan içecek
Telaffuz : ku'şburnu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kuşa benzeyen
1. Kuşça yüreği ile oradan oraya sıçrarken kültürlü görünüm verdiği çevrelere girdiği olurdu.
1. Kuşça yüreği ile oradan oraya sıçrarken kültürlü görünüm verdiği çevrelere girdiği olurdu.