92406 kayıt bulundu.
1. hiçbir şeyin veya kimsenin kaçmasına, geçmesine imkân vermemek
1. Zavallının yanına kimseyi sokmaz, bağından, bahçesinden kuş uçurmazmış.
1. Zavallının yanına kimseyi sokmaz, bağından, bahçesinden kuş uçurmazmış.
2. Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu.
2. Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu.
1. isim , isim , isim , isim , İki nokta arasında doğrultu yönünde alınan mesafe, kuş uçumu
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Siyah, çok ufak taneli, çekirdeksiz bir tür üzüm
1. `öyle kişiler vardır ki acımadan en ağır işte kullanılır, öyle kişiler de vardır ki iş gördürmek şöyle dursun onlara hizmet edilir`
1. bir şey düzeltilmek istenirken komik veya biçimsiz bir duruma gelmek
1. `bir şeyden yararlanmak için kullanılacak araç, onun niteliğine uygun olmalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kusma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Kusma becerisi bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Aydın iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ku'şadası
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Açık, açılmış
Lisan : Farsça guşāde
Telaffuz : küşa:de
kuşak bağlama, ılıman kuşak, ısı kuşak, orta kuşak, sıcak kuşak, şal kuşak, tropikal kuşak, yeşil kuşak, ağız kuşağı, Burçlar Kuşağı, dalga kuşağı, deprem kuşağı, ebekuşağı, ebemkuşağı, gayret kuşağı, gelinkuşağı, gökkuşağı, hacılarkuşağı, küre kuşağı, meryemanakuşağı, orman kuşağı, reklam kuşağı, ses kuşağı, yağmur kuşağı
1. isim , isim , isim , isim , Bele sarılan uzun ve enli kumaş
1. Emin olmak için kuşağından bir ayna çıkarıp camı bile çizdi.
1. Emin olmak için kuşağından bir ayna çıkarıp camı bile çizdi.
2. Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ
3. teknoloji , teknoloji , teknoloji , teknoloji , Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri
4. gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge
1. İklim kuşakları. Zaman kuşakları.
1. İklim kuşakları. Zaman kuşakları.
5. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı
1. Isı kuşak.
1. Isı kuşak.
6. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu
1. Daha çok yeni kuşak şairlerin ürünlerine yer veriyoruz.
1. Daha çok yeni kuşak şairlerin ürünlerine yer veriyoruz.
7. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm
8. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler
9. televizyon , televizyon , televizyon , televizyon , Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi
1. Çizgi film kuşağı.
1. Çizgi film kuşağı.
10. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , Yaklaşık yirmi beş otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon
1. Bugünkü kuşak benim kuşağımın bir hikâyesini dinlemelidir.
1. Bugünkü kuşak benim kuşağımın bir hikâyesini dinlemelidir.
1. isim , isim , isim , isim , Düğün sırasında baba veya başka bir aile büyüğü tarafından gelinin beline kırmızı kurdele dolama
1. Baba belindeki şal kuşağı çözer, gelinin beline bağlar, iki genci el ele verir, bu merasimin adı kuşak bağlamadır.
1. Baba belindeki şal kuşağı çözer, gelinin beline bağlar, iki genci el ele verir, bu merasimin adı kuşak bağlamadır.
2. Tarikatlarda, medreselerde belli bir düzeye gelen öğrencilere kuşak takma töreni, kemer bağlama
3. spor , spor , spor , spor , Karate, judo gibi Uzak Doğu sporlarında aşama kaydetme
1. isim , isim , isim , isim , Kuşaklamak işi
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kuşak biçiminde
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kuşaklama işine konu olmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çepeçevre sarılmak
1. İstanbul, gecenin karanlığını bir cadde genişliğinde delip geçen bir ışık çemberiyle kuşaklanmıştı.
1. İstanbul, gecenin karanlığını bir cadde genişliğinde delip geçen bir ışık çemberiyle kuşaklanmıştı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kuşağı olan
1. Kıpkızıl ve gırtlaktan aşağı kuşaklı gömlek, tuhaf bir kasket ve elde silah!
1. Kıpkızıl ve gırtlaktan aşağı kuşaklı gömlek, tuhaf bir kasket ve elde silah!