kuşatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuşatmak işi

2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata, muhasara

Örnek:

1. Ne yapsa, nereye gitse bu kuşatmadan kurtulamıyordu bir türlü.

1. Ne yapsa, nereye gitse bu kuşatmadan kurtulamıyordu bir türlü.