Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kuşçu

İlgili Kelimeler:

kuşçubaşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süs kuşları yetiştirip satan kimse

Örnek:

1. Kendimi tanımaya ve etrafımdakileri seçmeye başladığım zaman bir kuşçu dükkânında bulunuyordum.

1. Kendimi tanımaya ve etrafımdakileri seçmeye başladığım zaman bir kuşçu dükkânında bulunuyordum.

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Saraylarda şahin, doğan vb. avcı kuşların bakımıyla görevli kimse

3. tarih , tarih , tarih , tarih , Suç işleyen saray hasekilerini cezalandırmak ve yola getirmekle görevli haseki subayı


kuşçubaşı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Kuşçulardan sorumlu olan üst görevli


Telaffuz : kuşçu'başı

kuşçuluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuşçunun işi


kuşdili
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir tür dişbudak


Telaffuz : ku'şdili

kuşe

İlgili Kelimeler:

kuşe kâğıdı, papyekuşe

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalın, ağır gramajlı parlak, düzgün, pürüzsüz, kaygan bir tür kâğıt, kıuşe kağıdı, papyekuşe


Lisan : Fransızca couché

kuşe kâğıdı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuşe


küsebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küsebilmek işi


küsebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Küsme ihtimali veya imkânı bulunmak


küseğen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Çabuk ve sık sık küsen (kimse)

2. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Küstüm otu


kuşekmeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, çorak yerlerde yetişen, beyaz veya mor çiçekli, eskiden hekimlikte kullanılmış olan otçul bir bitki, çobandağarcığı (Thlaspi)


Telaffuz : ku'şekmeği

kuşet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gemi veya trende yatak


Lisan : Fransızca couchette

kuşetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kuşeti olan

Örnek:

1. Kuşetli vagon.

1. Kuşetli vagon.


kuşetsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kuşeti olmayan

Örnek:

1. Kuşetsiz vagon.

1. Kuşetsiz vagon.


kuşgömü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pastırmanın fileto bölümü


Telaffuz : ku'şgömü

kuşgözü
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere


Telaffuz : ku'şgözü

kuşhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes


Lisan : Türkçe kuş + Farsça ḫāne

Telaffuz : kuşha:ne

kuşkanadı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Göz akı zarının göz bebeğine doğru bir ok ucu biçiminde ilerlemesi


Telaffuz : ku'şkanadı

kuşkonmaz
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, uç dalları yapraksı görünüşte, toprak altı kök saplarından çıkan taze sürgünleri yenen bir bitki (Asparagus officinalis)

2. Aynı familyadan, saksılarda yetiştirilen, uzun saplı, ince ve küçük yapraklı bir süs bitkisi (Asparagus plumosus)


Telaffuz : ku'şkonmaz

kuşku
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba, şek

Örnek:

1. Bütün bunlar hatırlanınca onun zaten bilinen ve kabul edilen samimiyeti kuşku konusu yapılmazdı.

1. Bütün bunlar hatırlanınca onun zaten bilinen ve kabul edilen samimiyeti kuşku konusu yapılmazdı.

2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Başkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu


küskü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taşa veya duvara delik açmak için kullanılan uzun, ağır ve bir ucu sivri demir

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Taş kaldırmakta kullanılan uzun demir çubuk veya basit, ağaçtan kaldıraç

Örnek:

1. Taşı tekrar yerine koymazsak balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağı yuvarlarız.

1. Taşı tekrar yerine koymazsak balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağı yuvarlarız.


kuşku beslemek (veya duymak)
Anlamı:

1. kuşkulanmak


kuşku uyanmak
Anlamı:

1. kuşku oluşmak

Örnek:

1. Fakat bu mektubun yazısı önceki gün gelen zarf üzerindeki yazıya çok benzediği için genç adamın yüreğinde bir kuşku uyanıyor.

1. Fakat bu mektubun yazısı önceki gün gelen zarf üzerindeki yazıya çok benzediği için genç adamın yüreğinde bir kuşku uyanıyor.


kuşku yok
Anlamı:

1. ''başka türlü olamaz'' anlamında kullanılan söz.


kuşkucu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Açık bir biçimde kanıtlanmamış her şeyden kuşkuya düşen, şüpheci, septik

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Kuşkuculuk yanlısı olan, septik


kuşkuculuk
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Özellikle doğaötesi konularda olumlu veya olumsuz yargıda bulunmaktan çekinme temeline dayanan öğreti, şüphecilik, septisizm