92406 kayıt bulundu.
bin kez, çoğu kez
1. isim , isim , isim , isim , Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer, yol
1. İki kez İstanbul'a gittim.
1. İki kez İstanbul'a gittim.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Aynı biçimde, kezalik
Lisan : Arapça keẕā
Telaffuz : keza:
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Nitrik asit
1. O gece elimde mektebin kâğıdı, aramadığım ne kibrit suyu kaldı ne kezzap.
1. O gece elimde mektebin kâğıdı, aramadığım ne kibrit suyu kaldı ne kezzap.
Lisan : Farsça tīz + āb
hâlbuki, vakta ki, kaldı ki
1. bağlaç , bağlaç , bağlaç , bağlaç , Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
2. Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz
1. Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?
1. Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?
3. `Öyle, o kadar, o denli` vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz
4. İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz
1. Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.
1. Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.
5. İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz
1. Ama o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu.
1. Ama o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu.
6. Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz
1. O beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!
1. O beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!
7. Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz
1. Acaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?
1. Acaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?
8. Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi
Lisan : Farsça ki
kibar düşkünü, kibar lokması, kibarzade, kibarlar âlemi, kelamıkibar, orman kibarı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)
1. İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum.
1. İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum.
2. Soylu, köklü (kimse, aile)
1. Telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti.
1. Telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti.
3. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Büyükler, ulular
Lisan : Arapça kibār
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Varlığını, saygınlığını yitirmiş kimse
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Gösterişli, görkemli durum veya ortam
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kibar bir insana yakışacak biçimde, kibarcasına
1. Otobüse binmeden önce şoförün ehliyeti var mı, yok mu, kibarca sorun.
1. Otobüse binmeden önce şoförün ehliyeti var mı, yok mu, kibarca sorun.
Telaffuz : kiba'rca
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kibar duruma gelmek, kibarlık kazanmak
kibarlık budalası, kibarlık düşkünü
1. isim , isim , isim , isim , Kibar olma durumu, incelik
1. Nerede kibarlık ararsak orada bayağılığa rastlarız.
1. Nerede kibarlık ararsak orada bayağılığa rastlarız.
2. Kibar bir insana yakışacak biçimdeki söz veya davranış
1. Ne imiş derdi diye sormamak kibarlığını içi içini yemesine rağmen gösterdi.
1. Ne imiş derdi diye sormamak kibarlığını içi içini yemesine rağmen gösterdi.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kibar gibi görünmeye çalışırken gülünç duruma düşen kimse
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kibarlığa aşırı derecede önem veren kimse
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Soylu bir aileden gelen çocuk
Lisan : Arapça kibār + Farsça zāde
Telaffuz : kibarza:de
1. isim , isim , isim , isim , Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik, gurur
1. Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz.
1. Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz.
Lisan : Arapça kibr