Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kavram yazı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sözleri veya düşünceleri sesleri gösteren harflerle değil çeşitli işaret veya simgelerle ifade eden yazı, ideogram

Örnek:

1. Çince, kavram yazılardan oluşan bir yazı sistemine sahiptir.

1. Çince, kavram yazılardan oluşan bir yazı sistemine sahiptir.


kavrama

İlgili Kelimeler:

kavrama noktası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavramak işi, anlama, anlamaklık, algılama

Örnek:

1. Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister.

1. Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister.

2. İki dikme arasındaki sağlamlığı ve dayanıklılığı artırmak için kullanılan yatay ahşap parça

3. Otomobilde motor ile vites kutusunu birbirine bağlayıp ayırma, motordan gelen hareketi sarsıntısız olarak öteki aktarma ögelerine iletme

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Küçük orak


kavrama noktası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arabanın harekete geçtiği an ve durum


kavramak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Elle sıkıca tutmak

Örnek:

1. Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı.

1. Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı.

2. Bir nesne veya düşünceyi her yönüyle anlamak

Örnek:

1. Bilim yoluyla olguları kavrayıp sıralayabiliriz.

1. Bilim yoluyla olguları kavrayıp sıralayabiliriz.

3. Motorlu araçlarda debriyaj pedalı görev yapmak

4. Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak


kavramcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Kavramcılık yanlısı olan, konseptüalist


kavramcılık
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Kavramın, onu bildiren sözden farklı bir varlık olduğunu ve gerçeğin zihinde bulunmadığını ileri süren öğreti, konseptüalizm


kavramlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavram durumuna gelme


kavramlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kavram durumuna gelmek


kavramlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavramlaştırmak işi


kavramlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kavram durumuna getirmek


kavramsal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kavramla ilgili, kavram niteliğinde olan


kavramsallık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavramsal olma durumu


kavranılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavranılmak işi


kavranılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kavranmak


kavranılmaz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zihinde oluşturulamayan veya oluşturulabildiği hâlde gerçekten böyle bir şeyin var olması akla sığmayan


kavranılmazlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavranılmaz olma durumu


kavranış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavranma işi


kavranma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavranmak işi


kavranmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kavrama işi yapılmak, kavranılmak

Örnek:

1. Bünyamin ürpermişti, çünkü kolu kavrandığı an bir cürmümeşhut olayı yaşanacağını sanmıştı.

1. Bünyamin ürpermişti, çünkü kolu kavrandığı an bir cürmümeşhut olayı yaşanacağını sanmıştı.


kavratabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavratabilmek işi


kavratabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kavratma ihtimali veya imkânı bulunmak


kavratma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavratmak işi


kavratmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kavramasını sağlamak


kavrayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavrayabilmek işi


kavrayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kavrama ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Fakat ne amca oğlu ne de hamallar bunu kavrayabildiler.

1. Fakat ne amca oğlu ne de hamallar bunu kavrayabildiler.

2. Kavrama becerisi bulunmak