92406 kayıt bulundu.
1. kavgaya başlamak
1. Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuşup birbirlerinin saçlarını başlarını yoldular. Yüzlerini kanattılar.
1. Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuşup birbirlerinin saçlarını başlarını yoldular. Yüzlerini kanattılar.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Dayanıklı, güçlü, zorlu olan
1. Türkler dünyanın en cesur, en asil, en kavi bir milleti idi.
1. Türkler dünyanın en cesur, en asil, en kavi bir milleti idi.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sıkıca
1. Kavi tutun merdiveni.
1. Kavi tutun merdiveni.
Lisan : Arapça ḳavī
Telaffuz : kavi:
kavletmek, kavlükarar
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Söz
1. Babamın kavline göre bu adam bütün Manisa halkını iki büyük afetten kurtarmış.
1. Babamın kavline göre bu adam bütün Manisa halkını iki büyük afetten kurtarmış.
2. Sözleşme, anlaşma
1. Kavlimiz böyle mi idi?
1. Kavlimiz böyle mi idi?
2. Ey güzel seninle bir kavledelim / Bu kavlin üstüne dönmemesine
2. Ey güzel seninle bir kavledelim / Bu kavlin üstüne dönmemesine
Lisan : Arapça ḳavl
1. sözleşmek
1. Dostumla da kavil kestim / Yalan çıktı ona küstüm
1. Dostumla da kavil kestim / Yalan çıktı ona küstüm
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Sözleşmek, söz birliği etmek, anlaşmak
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Yelkenin kasa ve halat dikişlerinde, kollar arasını açmak için kullanılan, sivri ağaç veya demirden yapılmış sert parça
Lisan : İtalyanca caviglia
Telaffuz : kavi'lya
kavim kardaş
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu, budun
Lisan : Arapça ḳavm
1. isim , isim , isim , isim , Bütün akrabalar, tanıdıklar
1. Kavimden kardaştan sonra olursa / Gelsin yollarımı satın alalım
1. Kavimden kardaştan sonra olursa / Gelsin yollarımı satın alalım
1. isim , isim , isim , isim , Bir eğrinin sınırlı bir kısmı, eğmeç
1. Sabah güneşi, duvara bir altın kavis çekti.
1. Sabah güneşi, duvara bir altın kavis çekti.
Lisan : Arapça ḳavs
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kavisi olan
1. İki zincirin arasında sallanan yarım kavisli oturma yerlerine binersin.
1. İki zincirin arasında sallanan yarım kavisli oturma yerlerine binersin.
2. spor , spor , spor , spor , Falsolu
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kabuk
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çınar ağacı