Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gömlekli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gömleği olan

Örnek:

1. Siyah saten gömlekli, beyaz yakalı, saf kız çocuğunu hatırlatıyordu.

1. Siyah saten gömlekli, beyaz yakalı, saf kız çocuğunu hatırlatıyordu.


gömleklik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gömlek yapmaya elverişli (kumaş)


gömlekliler
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Vücutları torba biçiminde ve yarı saydam, sert bir gömlekle örtülü, denizlerde yaşayan bir hayvan sınıfı


gömleksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gömleği olmayan


gömme

İlgili Kelimeler:

gömme ayak, gömme balkon, gömme banyo, gömme dolap, gömme kilit

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömmek işi

2. Defnetme, tedfin

Örnek:

1. Kızı artık uyuduğu yere temelli gömmeye hazırlanıyordu.

1. Kızı artık uyuduğu yere temelli gömmeye hazırlanıyordu.

3. Mayalı, mayasız, yağlı veya yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi

4. Güzün veya kışın ekilen ekin

5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde bulunduğu yüzeyin içine gömülmüş olan

Örnek:

1. Gömme banyo. Gömme dolap.

1. Gömme banyo. Gömme dolap.


gömme ayak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yarım ayak


gömme balkon
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Dış yüzeyden dışarı taşmayan, evin kullanım alanı içinde kalarak yapılmış balkon


gömme banyo
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Çini vb. bir madde ile kaplanıp gömülü olarak yerleştirilmiş olan banyo teknesi

Örnek:

1. Gömme banyonun içinden bakınca lavabonun üstündeki aynada, başını, omuzlarını görebiliyordu.

1. Gömme banyonun içinden bakınca lavabonun üstündeki aynada, başını, omuzlarını görebiliyordu.


gömme dolap
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Duvarın içine yerleştirilmiş dolap, yerli dolap

Örnek:

1. Kapıdan girince sol yanda bir ocağı, sağ yanda da duvara gömme bir dolabıyla beş altı rafı vardı.

1. Kapıdan girince sol yanda bir ocağı, sağ yanda da duvara gömme bir dolabıyla beş altı rafı vardı.


gömme kilit
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gövdesi kapak veya çekmecenin kenarına açılan yuvaya gömülerek takılan kilit


gömmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yerin altına koyarak üstünü toprakla örtmek

2. Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek

Örnek:

1. Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler.

1. Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler.

3. -i , -i , -i , -i , Bir cenazeyi kaldırmak

Örnek:

1. Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söyledi.

1. Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söyledi.

4. -i , -i , -i , -i , Birinin cenaze törenine katılmak

5. Bir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak

Örnek:

1. Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm.

1. Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm.

6. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Birinden daha çok yaşamak

Örnek:

1. Sen bu sağlam bünye ile daha pek çok kimseyi gömersin.

1. Sen bu sağlam bünye ile daha pek çok kimseyi gömersin.


gömü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, define


gömücü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömü arayan kimse

Örnek:

1. Gömücüler de kumarbazlarınkine benzer bir tür haz dışında pek bir şey bulamıyorlardı toprakta.

1. Gömücüler de kumarbazlarınkine benzer bir tür haz dışında pek bir şey bulamıyorlardı toprakta.


gömücülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömücü olma durumu


gömük
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gömülmüş olan, gömülü


gömüldürük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boyunduruğa geçirilen kısa değnek

2. Eyerin geriye kaymaması için atların boyunlarından aşırılıp kolanlarına bağlanan kayış


gömülebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömülebilmek işi


gömülebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gömülme ihtimali veya imkânı bulunmak


gömüleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömülemek işi


gömülemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Para veya değerli şeyleri toprak altına gömerek saklamak


gömülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömülmek işi

Örnek:

1. Org inledikçe yavaş yavaş kendimi kaybediyor, ağır bir rüya içine gömülmeye başlıyordum.

1. Org inledikçe yavaş yavaş kendimi kaybediyor, ağır bir rüya içine gömülmeye başlıyordum.


gömülmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak

Örnek:

1. Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü.

1. Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü.

2. -e , -e , -e , -e , Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek

Örnek:

1. Abdi Bey'e kalsa koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak.

1. Abdi Bey'e kalsa koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak.

3. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak

Örnek:

1. Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü.

1. Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü.

4. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Bir şeyin derinliğine inmek

Örnek:

1. Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler.

1. Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler.


gömültü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Avcının avını beklerken içine saklandığı çukur


gömülü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun

2. Batmış, kaybolmuş

Örnek:

1. Denizin derinliklerine gömülü gemi.

1. Denizin derinliklerine gömülü gemi.


gömülüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömülme işi