92406 kayıt bulundu.
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak veya kısa sürede gömülmek
1. Çaylar tazelendi, sigaralar yakıldı ve şaşırtıcı bir hızla gömülüverdi kuaför salonu her zamanki rehavetine.
1. Çaylar tazelendi, sigaralar yakıldı ve şaşırtıcı bir hızla gömülüverdi kuaför salonu her zamanki rehavetine.
Telaffuz : gömülü'vermek
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çabucak veya kısa sürede gömmek
Telaffuz : gömü'vermek
1. isim , isim , isim , isim , İşlenmiş deri
2. Kösele
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Hayvan derisi
1. Boya değil altın yaldız vursan manda gönü gibi donuk duruyor.
1. Boya değil altın yaldız vursan manda gönü gibi donuk duruyor.
1. `her iş en çürük yerinden patlak verir` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Zengin, varlıklı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Henüz açılmamış veya açılmak üzere olan çiçek, tomurcuk
Lisan : Farsça ġonçe
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ham veya işlenmiş deri satan kimse
2. Ayakkabı tamircisi
yelken gönderi
1. isim , isim , isim , isim , Bayrak direği
2. Üvendire
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa
Lisan : Rumca
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Gönderme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Bir ev hizmetçisi azıcık dişini sıkınca çocuğunu fakülteye gönderebiliyor.
1. Bir ev hizmetçisi azıcık dişini sıkınca çocuğunu fakülteye gönderebiliyor.
2. Göndermeye gücü yetmek
1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Dış dünyada yer alan, bir göstergenin belirttiği nesne veya varlık
1. isim , isim , isim , isim , Bir yerden bir yere özellikle posta ile gönderilen paket, telgraf, mektup vb
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yolcu etme, uğurlama
1. isim , isim , isim , isim , Posta ile paket, telgraf, mektup vb. gönderen kimse
1. isim , isim , isim , isim , Gönderilmek işi
1. İhtiyat kuvvetlerinin hemen oraya gönderilmesini istedi.
1. İhtiyat kuvvetlerinin hemen oraya gönderilmesini istedi.
1. -e , -e , -e , -e , Gönderme işi yapılmak veya gönderme işine konu olmak
1. Hükûmet tarafından Belgrat'a dostluk muahedesini akdetmek için gönderilmiştim.
1. Hükûmet tarafından Belgrat'a dostluk muahedesini akdetmek için gönderilmiştim.