1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak
1. Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü.
1. Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü.
2. -e , -e , -e , -e , Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek
1. Abdi Bey'e kalsa koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak.
1. Abdi Bey'e kalsa koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak.
3. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak
1. Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü.
1. Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü.
4. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Bir şeyin derinliğine inmek
1. Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler.
1. Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler.