gönderim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birtakım bilgileri içeren, kişiden kişiye veya kurumlar arası bilginin geçişini sağlayan belge

gönderiş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönderme işi

gönderiverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönderivermek işi

gönderivermek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çabucak göndermek

Örnek:

1. Bu parayı da şu adrese gönderiver.

1. Bu parayı da şu adrese gönderiver.

Telaffuz : gönderi'vermek

gönderli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gönderi olan

Örnek:

1. Gönderli bayrak.

1. Gönderli bayrak.

gönderme

İlgili Kelimeler:

gönderme belgesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göndermek işi, irsal

Örnek:

1. Yabancı dil bildiği için de Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı.

1. Yabancı dil bildiği için de Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı.

2. Sözlükçülükte bir madde başını işlerken, ilgisi dolayısıyla başka bir madde başına yollama

gönderme belgesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yere gönderilen eşyanın listesi, irsaliye

gönderme yapmak

Anlamı:

1. konuşurken veya yazarken başka kaynak veya olaylarla bağlantı kurmak

göndermek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek

Örnek:

1. Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu.

1. Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu.

2. Yetki vererek gitmesini sağlamak

3. Bir kaynaktan çıkıp gelmek, ulaşmak

Örnek:

1. Güneş Dünya'ya ısı ve ışık gönderir.

1. Güneş Dünya'ya ısı ve ışık gönderir.

4. Yolcu etmek

5. Araştırma, yazışma vb.nde kaynak kişiye veya esere işaret etmek, atıf yapmak

göndertme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göndertmek işi

göndertmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Gönderme işini yaptırmak

gondol

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle Venedik'te kullanılan, ayakta, kıç tarafta tek kürekle yürütülen, 10 metre uzunluğunda, yassı ve iki başı yukarıya kıvrık kayık

2. Genellikle söz ve nişanlarda kız tarafına içine şeker, çikolata vb. konularak armağan olarak verilen, kesme cam veya gümüşten, yayvan, kayık biçiminde tabak

Lisan : Fransızca gondole

gondolcu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gondol çalıştıran kimse

gondolculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gondolcunun yaptığı iş

gönen

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ekilecek toprağın sulandırılması

2. Nem, rutubet

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nemli (toprak)

Gönen

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri

2. Isparta iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : gö'nen

gönenç

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bolluk, rahatlık ve varlık içinde iyi yaşama, refah

Örnek:

1. Yurtta istediğimiz gönenci sağlamak için çok çalışmalıyız.

1. Yurtta istediğimiz gönenci sağlamak için çok çalışmalıyız.

gönençli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gönenci, iyi bir hayatı olan, müreffeh, refahlı

gönençlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönençli olma durumu, müreffehlik

gönendirilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönderilmek işi

gönendirilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gönenme işi yaptırılmak

gönendirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönendirmek işi

gönendirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Gönenme işi yaptırmak

Örnek:

1. İnsanın sözünün başkalarına ulaştığını, onlarla buluştuğunu görmesi gönendirici, güzel bir duygu.

1. İnsanın sözünün başkalarına ulaştığını, onlarla buluştuğunu görmesi gönendirici, güzel bir duygu.

gönenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gönenmek işi

gönenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mutlu, mesut olmak, rahat bir hayat sürmek, sevinç duymak, sevinmek, abat olmak