gömmek

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yerin altına koyarak üstünü toprakla örtmek

2. Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek

Örnek:

1. Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler.

1. Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler.

3. -i , -i , -i , -i , Bir cenazeyi kaldırmak

Örnek:

1. Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söyledi.

1. Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söyledi.

4. -i , -i , -i , -i , Birinin cenaze törenine katılmak

5. Bir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak

Örnek:

1. Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm.

1. Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm.

6. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Birinden daha çok yaşamak

Örnek:

1. Sen bu sağlam bünye ile daha pek çok kimseyi gömersin.

1. Sen bu sağlam bünye ile daha pek çok kimseyi gömersin.