92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , Çabucak veya ansızın dindirmek
Telaffuz : dindiri'vermek
1. -i , -i , -i , -i , Dinmesini sağlamak
1. En büyük bahtiyarlık yasını dindiremez / Baba, benim kalbime sensiz kimse giremez
1. En büyük bahtiyarlık yasını dindiremez / Baba, benim kalbime sensiz kimse giremez
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Konaklama yeri
1. İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti.
1. İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dinme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dinlenmek için durulan yer
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Ayakta durmak
2. Ayağa kalkmak, dik durmak
1. Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar.
1. Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar.
3. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Karşı koymak, kafa tutmak
1. isim , isim , isim , isim , İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
Lisan : Rumca
Telaffuz : dine'ri
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Bir çifte kürekli küçük patalya
Lisan : İngilizce dingy
1. isim , isim , isim , isim , Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, eksen, aks
1. Öyleleri görülür ki arabanın dingilleri üzerine oturtulmuş büyük kafesler sanırsınız.
1. Öyleleri görülür ki arabanın dingilleri üzerine oturtulmuş büyük kafesler sanırsınız.
2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Aptal, salak
3. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Kaba saba
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tabanı üzerinde hareketsiz duramayıp sallanan, oynak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dengesi bozuk
1. Sinir sistemleri dingildek olan bu titiz adamların domestik uğraşılar büsbütün hırçın yapar.
1. Sinir sistemleri dingildek olan bu titiz adamların domestik uğraşılar büsbütün hırçın yapar.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sözüne güvenilmez, kaypak
1. Baştan çıkarıcı telkinlerle kişiliği zaten oluşmamış, dingildek insanları kazanmak hiç de güç olmasa gerektir.
1. Baştan çıkarıcı telkinlerle kişiliği zaten oluşmamış, dingildek insanları kazanmak hiç de güç olmasa gerektir.
1. isim , isim , isim , isim , Dingildek olma durumu, dengesizlik
1. Ne oldum delisi ilkbaharı kaprislerinden, dingildekliğinden, maymun iştahlığından çok sevemedim.
1. Ne oldum delisi ilkbaharı kaprislerinden, dingildekliğinden, maymun iştahlığından çok sevemedim.