Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dingildemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sallanmak, oynamak

Örnek:

1. Siyah esvaplılar, siyah çarşaflıları dingildeyen iskeleden vapura ite ite çıkardılar.

1. Siyah esvaplılar, siyah çarşaflıları dingildeyen iskeleden vapura ite ite çıkardılar.

2. Korkmak, kuşkulanmak


dingildetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dingildetmek işi


dingildetmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dingildemesini sağlamak


dingilli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dingili olan


dingillik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dingil olma durumu


dingilsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dingili olmayan


dingin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sakin, durgun

Örnek:

1. Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi.

1. Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi.

2. Hareket etmeyen, kımıldamayan

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gücü tükenmiş, yorgun, mecalsiz

Örnek:

1. Dingin bir at.

1. Dingin bir at.


dinginci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Dingincilik görüşünü benimseyen


dingincilik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Tam bir gönül rahatlığı, tutkusuzluk içinde bütün arzulardan sıyrılmış olarak direnç göstermeden kendini Tanrı ibadetine vermeyi ve tanrısal ruh dinginliği kazanmayı amaçlayan dünya görüşü, sekincilik


dinginleşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dinginleşebilmek işi


dinginleşebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dinginleşme ihtimali veya imkânı bulunmak


dinginleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dinginleşmek durumu


dinginleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dingin duruma gelmek

Örnek:

1. Soluk alışverişleri dinginleşti, doğal ölçüsünü buldu.

1. Soluk alışverişleri dinginleşti, doğal ölçüsünü buldu.


dinginleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dinginleştirmek işi


dinginleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dingin duruma gelmesini sağlamak


dinginlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dingin olma durumu, durgunluk, sükûnet

Örnek:

1. Ortalık hızla ama insanı hoş tutan bir dinginlik, içini rahatlatan bir uysallıkla kararıyor.

1. Ortalık hızla ama insanı hoş tutan bir dinginlik, içini rahatlatan bir uysallıkla kararıyor.


Dingo
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Girenin çıkanın belli olmadığı yer` anlamındaki Dingo'nun ahırı sözünde geçer

Örnek:

1. Ulan burası mahpushane değil, Dingo'nun ahırı.

1. Ulan burası mahpushane değil, Dingo'nun ahırı.


Özel: Evet

dinî

İlgili Kelimeler:

dinî bayram

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dinle ilgili, din üzerine, dinsel

Örnek:

1. Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.

1. Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.


Lisan : Arapça dīnī

Telaffuz : di:ni:

dinî bayram
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kökeni ve kuralları dine dayanan ve o dinin mensuplarınca kutlanan gün veya günler


dini bir uğruna
Anlamı:

1. Müslümanlık için

Örnek:

1. Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım.

1. Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım.


dini bütün
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , Dinine çok bağlı, inancı sağlam olan, dinin buyruklarını eksiksiz yerine getiren

Örnek:

1. Dini bütün gelin isterim ben.

1. Dini bütün gelin isterim ben.


dini bütünlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dini bütün olma durumu


dini gibi bilmek
Anlamı:

1. çok iyi bilmek

Örnek:

1. Ufacık bir düşüncenin en büyük bir dikkati iflas ettirdiğini dini gibi bilirdi.

1. Ufacık bir düşüncenin en büyük bir dikkati iflas ettirdiğini dini gibi bilirdi.


dini imanı para
Anlamı:

1. tek düşüncesi para olan kimseler için kullanılan bir söz


dinim hakkı için (veya aşkına)
Anlamı:

1. `dinimi tanık tutarım` anlamında kullanılan bir ant sözü

Örnek:

1. Şevki Bey dedi, dinin aşkına sen Romenlerin gemi yaptıklarını işittin mi?

1. Şevki Bey dedi, dinin aşkına sen Romenlerin gemi yaptıklarını işittin mi?