92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sallanmak, oynamak
1. Siyah esvaplılar, siyah çarşaflıları dingildeyen iskeleden vapura ite ite çıkardılar.
1. Siyah esvaplılar, siyah çarşaflıları dingildeyen iskeleden vapura ite ite çıkardılar.
2. Korkmak, kuşkulanmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sakin, durgun
1. Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi.
1. Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi.
2. Hareket etmeyen, kımıldamayan
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gücü tükenmiş, yorgun, mecalsiz
1. Dingin bir at.
1. Dingin bir at.
1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Dingincilik görüşünü benimseyen
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Tam bir gönül rahatlığı, tutkusuzluk içinde bütün arzulardan sıyrılmış olarak direnç göstermeden kendini Tanrı ibadetine vermeyi ve tanrısal ruh dinginliği kazanmayı amaçlayan dünya görüşü, sekincilik
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dinginleşme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dingin duruma gelmek
1. Soluk alışverişleri dinginleşti, doğal ölçüsünü buldu.
1. Soluk alışverişleri dinginleşti, doğal ölçüsünü buldu.
1. isim , isim , isim , isim , Dingin olma durumu, durgunluk, sükûnet
1. Ortalık hızla ama insanı hoş tutan bir dinginlik, içini rahatlatan bir uysallıkla kararıyor.
1. Ortalık hızla ama insanı hoş tutan bir dinginlik, içini rahatlatan bir uysallıkla kararıyor.
1. isim , isim , isim , isim , `Girenin çıkanın belli olmadığı yer` anlamındaki Dingo'nun ahırı sözünde geçer
1. Ulan burası mahpushane değil, Dingo'nun ahırı.
1. Ulan burası mahpushane değil, Dingo'nun ahırı.
Özel: Evet
dinî bayram
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dinle ilgili, din üzerine, dinsel
1. Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
1. Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Lisan : Arapça dīnī
Telaffuz : di:ni:
1. isim , isim , isim , isim , Kökeni ve kuralları dine dayanan ve o dinin mensuplarınca kutlanan gün veya günler
1. Müslümanlık için
1. Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım.
1. Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım.
1. sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , Dinine çok bağlı, inancı sağlam olan, dinin buyruklarını eksiksiz yerine getiren
1. Dini bütün gelin isterim ben.
1. Dini bütün gelin isterim ben.
1. çok iyi bilmek
1. Ufacık bir düşüncenin en büyük bir dikkati iflas ettirdiğini dini gibi bilirdi.
1. Ufacık bir düşüncenin en büyük bir dikkati iflas ettirdiğini dini gibi bilirdi.
1. `dinimi tanık tutarım` anlamında kullanılan bir ant sözü
1. Şevki Bey dedi, dinin aşkına sen Romenlerin gemi yaptıklarını işittin mi?
1. Şevki Bey dedi, dinin aşkına sen Romenlerin gemi yaptıklarını işittin mi?