deryadil

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , Her şeyi hoş gören, çok sabırlı

Lisan : Farsça deryā + dil

Telaffuz : derya:dil

derz

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Duvar taşlarının veya tuğlalarının harçla doldurulup üzerinden mala çekilerek düzeltilen aralığı

Lisan : Arapça derz

deşarj

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Boşalma

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Rahatlama

Lisan : Fransızca décharge

deşarj olmak

Anlamı:

1. akü, pil gücünü yitirmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , içini dökmek, boşalmak, rahatlamak

deşebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deşebilmek işi

deşebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Deşme ihtimali veya imkânı bulunmak

deşeleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deşelemek işi

deşelemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Güçlü bir biçimde deşmek, karıştırmak

Örnek:

1. Yaban domuzları tarlayı deşelemişler.

1. Yaban domuzları tarlayı deşelemişler.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Araştırmak

Örnek:

1. Bu, biraz da ihtiyarı deşelemek, o profesör hakkında bildiklerini söyletmek içindi.

1. Bu, biraz da ihtiyarı deşelemek, o profesör hakkında bildiklerini söyletmek içindi.

deşeleyiş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deşeleme işi

desen

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim

2. Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir etme

3. Görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resimlerin hepsi

4. Desen yapma sanatı

Örnek:

1. O, desen öğreniyor.

1. O, desen öğreniyor.

Lisan : Fransızca dessin

desenci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Desen ile uğraşan kimse

desencilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Desencinin yaptığı iş

desenleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Desenlemek işi

desenlemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Desen yaparak çizmek

desenli

İlgili Kelimeler:

desenli kaplama

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde desen bulunan

desenli kaplama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağacın yıl halkalarının kaplama yüzeyinde güzel görünüşlü çizgiler oluşturmasıyla elde edilen bir kaplama türü

desensiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde desen bulunmayan

Örnek:

1. Desensiz kumaş.

1. Desensiz kumaş.

desibel

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Ses şiddetini gösteren birimin onda biri

Lisan : Fransızca décibel

deşifre

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çözülmüş, açıklanmış

Lisan : Fransızca déchiffré

deşifre etmek

Anlamı:

1. bir şifreyi veya güç bir yazıyı çözmek, okuyup anlamak

2. kimliğini anlamak, kimliğini açığa çıkarmak

Örnek:

1. Doğrusu, bazılarını deşifre etmeye çalışıyorum.

1. Doğrusu, bazılarını deşifre etmeye çalışıyorum.

deşifre olmak

Anlamı:

1. gizli durum açığa çıkmak

2. kimliği anlaşılmak, kimliği açığa çıkmak, belli olmak

designer

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 tasarımcı

Lisan : İngilizce designer

desigram

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir gramın onda biri ağırlığında bir ölçü birimi

Lisan : Fransızca décigramme

deşik

İlgili Kelimeler:

delik deşik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Deşilmiş olan

desikatör

Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Kurutma kabı

Lisan : Fransızca dessiccateur