1. -i , -i , -i , -i , Güçlü bir biçimde deşmek, karıştırmak
1. Yaban domuzları tarlayı deşelemişler.
1. Yaban domuzları tarlayı deşelemişler.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Araştırmak
1. Bu, biraz da ihtiyarı deşelemek, o profesör hakkında bildiklerini söyletmek içindi.
1. Bu, biraz da ihtiyarı deşelemek, o profesör hakkında bildiklerini söyletmek içindi.