deşilebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deşilebilmek işi

deşilebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Deşilme ihtimali veya imkânı bulunmak

desilitre

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir litrenin onda biri hacminde bir ölçü birimi

Lisan : Fransızca décilitre

Telaffuz : desili'tre

desilitrelik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli bir desilitre hacminde olan

deşilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deşilmek işi

deşilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Deşme işi yapılmak

Örnek:

1. Çıban deşildi.

1. Çıban deşildi.

desimal

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Ondalık sistem

Lisan : Fransızca décimal

desimetre

İlgili Kelimeler:

çift desimetre

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir metrenin onda biri uzunluğunda bir ölçü birimi

Lisan : Fransızca décimètre

Telaffuz : desime'tre

desimetrelik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli bir desimetre uzunluğunda olan

desinatör

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mesleği desen yapmak olan kimse

2. Endüstri, mimarlık vb.nde desen yapan kimse

Lisan : Fransızca dessinateur

desinatörlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Desinatörün yaptığı iş

desise

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Aldatma, oyun, düzen, hile, entrika

Örnek:

1. Bilmem hangi ağa desiseyle işret meclisine davet ettiriyor.

1. Bilmem hangi ağa desiseyle işret meclisine davet ettiriyor.

Lisan : Arapça desīse

Telaffuz : desi:se

desister

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir sterin onda biri

Lisan : Fransızca décistère

deşiverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deşivermek işi

deşivermek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak deşmek

Telaffuz : deşi'vermek

deskriptif

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tasvirî

Lisan : Fransızca descriptif

deşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deşmek işi

Örnek:

1. Sebebini kurcalamaya, deşmeye lüzum yok.

1. Sebebini kurcalamaya, deşmeye lüzum yok.

deşmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Oymak, delmek, yara açmak, içini açmak, karıştırmak, kazmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir sorunun üzerinde yeniden durmak, hatırlatmak, kurcalamak

Örnek:

1. Bu hatıraları daha deşmek istemiyorum.

1. Bu hatıraları daha deşmek istemiyorum.

despot

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Ortodoks Rumların din başkanları

Lisan : Rumca

despot

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kimse

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Her istediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kimse, tiran

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zorba

Lisan : Fransızca despote

despotça

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Despota yakışır

Örnek:

1. Beni despotça kararlarına kurban mı edeceksin?

1. Beni despotça kararlarına kurban mı edeceksin?

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (despo'tça) Despota yakışır bir biçimde

despotik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , zarf , zarf , sıfat , sıfat , zarf , zarf , Despotça

Lisan : Fransızca despotique

despotizm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Despotluk, istibdat

Lisan : Fransızca despotisme

despotlaşabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Despotlaşabilmek işi

despotlaşabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Despotlaşma ihtimali veya imkânı bulunmak