Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
dalsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dalı olmayan


daltaban
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yalın ayak (kimse)

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aşağılık, serseri


Telaffuz : da'ltaban

daltabanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Daltaban olma durumu


daltonizm
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Renk körlüğü


Lisan : Fransızca daltonisme

daluyku
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Derin uyku

Örnek:

1. Yâr geliyor diyende, daluykudan uyandım

1. Yâr geliyor diyende, daluykudan uyandım


Telaffuz : da'luyku

dalya
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yıldız çiçeği (Dahlia)


Telaffuz : da'lya

dalya
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Bir şey sayılırken birim olarak alınan sayıya gelindiğinde söylenen uyarma sözü

Örnek:

1. Dalya yüz! Dalya iki yüz!

1. Dalya yüz! Dalya iki yüz!

2. Çocuk oyunlarında önceden belirlenen bir aşamaya gelme anında söylenen söz


Lisan : İtalyanca taglia

Telaffuz : da'lya

dalyan

İlgili Kelimeler:

dalyan ağı, dalyan çorbası, dalyan köftesi, dalyan sepeti, dalyan tarlası, dalyan yeri

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri

Örnek:

1. Dalyanda hamlacılar kaçıştı, deniz bir cam kadar sert ve hareketsiz.

1. Dalyanda hamlacılar kaçıştı, deniz bir cam kadar sert ve hareketsiz.


Lisan : Rumca

dalyan ağı
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Huni biçiminde oldukça dar gözlü balık ağı


dalyan çorbası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çeşitli taze balıklardan yapılan bol soğanlı çorba


dalyan gibi
Anlamı:

1. boylu boslu

Örnek:

1. Gidip de gelmeyen kocaları, yetişmiş dalyan gibi evlatları...

1. Gidip de gelmeyen kocaları, yetişmiş dalyan gibi evlatları...


dalyan köftesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine bezelye, havuç ve haşlanmış yumurta konularak rulo biçiminde hazırlanan bir köfte türü


dalyan sepeti
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Dalyanın denizden yana olan dip tarafındaki açıklığı kapamak için kullanılan büyük sepet


dalyan tarlası
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Dalyanın, deniz içinde kurulu bulunduğu alan


dalyan yeri
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Sabit veya yüzer dalyan kurmaya elverişli avlanma yeri


dalyancı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalyan sahibi olan kimse

2. Dalyanla balık avlayan kimse


dalyancılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalyancının yaptığı iş


dalyarak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , hakaret yollu , hakaret yollu , sıfat , sıfat , hakaret yollu , hakaret yollu , Budalalığı yüzünden her zaman densizlik, küstahlık eden (kimse)


Telaffuz : da'lyarak

dalyaraklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalyarak olma durumu


dalyasan
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sarıkların omuz üzerine dökülen ucu


dam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dansta kavalyenin eşi

Örnek:

1. Erkeklerin kimi damlarının elinden, kimi kolundan, kimi de hafifçe omzundan tutmuş, geliyorlardı.

1. Erkeklerin kimi damlarının elinden, kimi kolundan, kimi de hafifçe omzundan tutmuş, geliyorlardı.

2. İskambil kâğıtlarında kız


Lisan : Fransızca dame

dam

İlgili Kelimeler:

dam aktarma, dam altı, dam koruğu, ısıdam, aş damı, domuzdamı, öküz damı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm

Örnek:

1. Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu.

1. Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu.

2. Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi

Örnek:

1. Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti.

1. Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti.

3. argo , argo , argo , argo , Tutukevi

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Ahır

Örnek:

1. At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı.

1. At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı.


dam aktarma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Damın kiremitlerini elden geçirip kırıklarını değiştirme


dam altı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Barınılacak, sığınılacak yer


dam koruğu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dam koruğugillerden, bir veya çok yıllık türleri olan, ılık iklimlerde yetişen otsu bir bitki (Sedum)