92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , Dalgın duruma getirmek
1. Harap mezarlığın öyle bir hâli vardır ki insanı ister istemez mahzun eder, dalgınlaştırır.
1. Harap mezarlığın öyle bir hâli vardır ki insanı ister istemez mahzun eder, dalgınlaştırır.
1. birinin dalgınlığından yararlanıp kendi isteğini gerçekleştirmek
1. Bir dalgınlığına getirip dışarı kaçıyor.
1. Bir dalgınlığına getirip dışarı kaçıyor.
1. isim , isim , isim , isim , Dalgın olma durumu
1. Kendisine bir dalgınlık ve unutkanlık gelmiş.
1. Kendisine bir dalgınlık ve unutkanlık gelmiş.
2. Dalgınca davranış
1. Hamal benim dalgınlığımdan istifade ederek birdenbire bir kedi gibi fırladı ve koşmaya başladı.
1. Hamal benim dalgınlığımdan istifade ederek birdenbire bir kedi gibi fırladı ve koşmaya başladı.
3. Derin uyku durumu
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hare
1. sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Dalma özelliği olan
1. hoşlanmadığı şeyleri yaparak birini kızdırmak
1. Efendi aksi mi? -Pek dalına basmazsan kuzu gibi bir adamdır.
1. Efendi aksi mi? -Pek dalına basmazsan kuzu gibi bir adamdır.
1. bir kimseye bir iş yaptırmak için asılmak, musallat olmak, sıkıştırmak
1. Orada başefendinin de dalına şöyle bir biniliyordu.
1. Orada başefendinin de dalına şöyle bir biniliyordu.
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Kendinden geçercesine sessiz bir coşkuya dalma, istiğrak, meditasyon
2. Günlük hayatın sıkıntılarından sıyrılmak amacıyla bağdaş kurarak sessiz ve hareketsiz bir biçimde düşüncelerden uzaklaşma, kendini dinleme, istiğrak, meditasyon
1. deniz, göl vb. yerlerde suyun içinde kaybolup yeniden görünmek
2. deniz, göl vb. içinde kısa süre kalmak
1. Biz bir dalıp çıkacağız.
1. Biz bir dalıp çıkacağız.
3. birçok yere girmek
1. Nerede bulunduğu belli olmaz, her yere dalıp çıkar.
1. Nerede bulunduğu belli olmaz, her yere dalıp çıkar.
1. bir düşünce veya hayal ile bulunduğu ortamdan uzaklaşmak
1. İlk geldiğimizde hava değiştirmekten olmalı, dalıp gidiyorduk.
1. İlk geldiğimizde hava değiştirmekten olmalı, dalıp gidiyorduk.
1. isim , isim , isim , isim , Dalma işi
2. spor , spor , spor , spor , Topu yakalamak amacıyla savunmadaki bir oyuncunun yatay olarak sıçraması, plonjon
1. -e , -e , -e , -e , Çabucak veya ansızın dalmak
1. Emine arkasına bakmadan içeriye dalıverdi.
1. Emine arkasına bakmadan içeriye dalıverdi.
Telaffuz : dalı'vermek
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , İç kulaktaki kemik dolambacın orta bölümü
1. isim , isim , isim , isim , Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, huluskâr, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, yaltak, yaltakçı, kemik yalayıcı, çanak yalayıcı, kılbaz
1. Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez.
1. Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez.
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dalkavuk gibi, yaltakça
1. Zeki savcı yardımcısı, Selman'ın sözlerindeki bu alaycı tonda, daha çok başasistanı memnun etmek isteyen dalkavukça bir gayret sezinlemişti.
1. Zeki savcı yardımcısı, Selman'ın sözlerindeki bu alaycı tonda, daha çok başasistanı memnun etmek isteyen dalkavukça bir gayret sezinlemişti.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (dalkavu'kça) Dalkavuğa yakışır bir biçimde, yaltakça
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dalkavukça davranmaya başlamak
1. isim , isim , isim , isim , Dalkavukça davranış, kemik yalayıcılık, çanak yalayıcılık, yağcılık, yalakalık, yalpaklık, yaltakçılık, yaltaklanma, yaltaklık, tabasbus, huluskârlık
1. Bu dalkavukluğu salak bir şaire yapsan belki onu mesut edersin.
1. Bu dalkavukluğu salak bir şaire yapsan belki onu mesut edersin.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kılıcını çekmiş olarak, yalın kılıç
1. Süvariler dalkılıç hücuma geçtiler.
1. Süvariler dalkılıç hücuma geçtiler.
Telaffuz : da'lkılıç
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kabuk böcekleri familyasından, fındık ağaçlarında yaşayan kın kanatlı böcek (Anisandrus dispar)
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Şiddetli esen rüzgâr
Telaffuz : da'lkıran
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kabuk altındaki odun katında oyuklar açarak dişbudak sürgünlerini ve zeytin dallarını kurutan kın kanatlı böcek (Hylesinus oleiperda)
Telaffuz : da'lkurutan