92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Birbirine çatmak veya çatılmak
1. Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı.
1. Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı.
2. Karşılıklı vuruşmak
3. Kavga etmek
1. Fena hâlde sinirliyim, bugün muavin hanımla behemehâl çatışacağım.
1. Fena hâlde sinirliyim, bugün muavin hanımla behemehâl çatışacağım.
4. Söz, iddia veya davranış birbirini tutmamak, birbirini çelmek, mütenakız olmak
5. Deve ve köpek çiftleşmek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çatışma olmayan
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Çatışma olmadan
1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Çatıştırma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Çatıştırmaya gücü yetmek
1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Birbirine çattırmak, kavga ettirmek, birbirine düşürmek
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çabucak veya ansızın çatmak
Telaffuz : çatı'vermek
1. isim , isim , isim , isim , Uç uca, birbirine çatılan şeylerin bütünü
1. Tüfek çatkısı.
1. Tüfek çatkısı.
2. Sehpa
3. Alından geçerek başın çevresine çember gibi bağlanan bağ, kaşbastı
1. Alnında, başı ağrıdığı vakitlerdeki gibi beyaz tülbentten bir çatkı vardı.
1. Alnında, başı ağrıdığı vakitlerdeki gibi beyaz tülbentten bir çatkı vardı.
4. Bir işin bütününün veya parçalarının bir araya getirilmesinde uyulan yöntem
1. başına çatkı örtmek
1. Yunan İzmir'e çıktığında kara bir çatkı çatmıştır ve çıkarmayacaktır işgal sona erene kadar.
1. Yunan İzmir'e çıktığında kara bir çatkı çatmıştır ve çıkarmayacaktır işgal sona erene kadar.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çatkısı olan
1. Kızının bu hâlini gören başı çatkılı bir dolmacı bacı hemen oraya koştu.
1. Kızının bu hâlini gören başı çatkılı bir dolmacı bacı hemen oraya koştu.
1. isim , isim , isim , isim , Çift öküzlerini birbirlerine bağlayan çifte boyunduruklu ağaç
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çatık
1. Müftü bunu işitince çatkın bir çehre ile geldi.
1. Müftü bunu işitince çatkın bir çehre ile geldi.
1. kendini ağırdan satmak
1. Müdüre göre idareci biraz çatkın olacak yani oldukça ağırdan satacak kendini.
1. Müdüre göre idareci biraz çatkın olacak yani oldukça ağırdan satacak kendini.
1. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , aşırı sabırsızlık gösterenlere söylenen bir uyarma
çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çatlamış olan
1. Çatlak bardak.
1. Çatlak bardak.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Deli
1. Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım?
1. Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım?
3. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık
1. Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti.
1. Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti.
4. isim , isim , isim , isim , Ara, aralık
1. İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar.
1. İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar.
5. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Değişimin başlangıcı
1. Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı.
1. Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı.
6. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz
1. Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu.
1. Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu.
7. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür
1. isim , isim , isim , isim , Pürüzlü, bozuk ses
1. Bir zurna gibi duyulan çatlak sesiyle âlemi çekiştirir.
1. Bir zurna gibi duyulan çatlak sesiyle âlemi çekiştirir.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir topluluğun düzenini bozan, uyulması gereken yerde itiraz eden ve aynı görüşte olmayan insanların düşünceleri
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İtiraz, aykırılık belirten düşünce veya konuşma
1. Ara sıra yükselen çatlak sesler, sorulan aykırı sorular bu dayanışmayı bozacaktır.
1. Ara sıra yükselen çatlak sesler, sorulan aykırı sorular bu dayanışmayı bozacaktır.