92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaşları birbirine çok yakın ve çatık olan (kimse), çatık kaş
1. Sağ taraftaki masadan çatık kaşlı külhaniyi gösterir.
1. Sağ taraftaki masadan çatık kaşlı külhaniyi gösterir.
1. isim , isim , isim , isim , Çatık kaşlı olma durumu
1. Bunca çatık kaşlılık arasında bilgelik, humor nasıl barınabilir?
1. Bunca çatık kaşlılık arasında bilgelik, humor nasıl barınabilir?
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Çatık yüz
1. Tepemde Topal Hoca'nın çatık suratını gördüm.
1. Tepemde Topal Hoca'nın çatık suratını gördüm.
1. isim , isim , isim , isim , Çatık olma durumu
1. İki gözün arasında, burnun üstündeki çatıklık ödün vermezliğin işaretidir.
1. İki gözün arasında, burnun üstündeki çatıklık ödün vermezliğin işaretidir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çatılma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çatısı olan (yapı)
1. Burası uzaktan beyaz çatılı, tenha bir köye benziyordu.
1. Burası uzaktan beyaz çatılı, tenha bir köye benziyordu.
2. Çatılmış olan
3. Başına çatkı bağlanmış olan
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çatma işine konu olmak
1. Kafasındaki çalkantılar yüzünden kaşları bezgin çatıldı.
1. Kafasındaki çalkantılar yüzünden kaşları bezgin çatıldı.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kaşlarını çatıp surat asmak
1. Bazen kız, çatınmakta inat ederse birden hatırına her müşkülü halledecek bir çare gelmişçesine...
1. Bazen kız, çatınmakta inat ederse birden hatırına her müşkülü halledecek bir çare gelmişçesine...
1. isim , isim , isim , isim , Sert bir şey kırılırken, yanarken, yerinden sökülürken veya sıkıştırılırken çıkan ses, çatır çutur
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli belirsiz, anlaşılmayan
3. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Güçlük çekmeden
1. İngilizceyi çatır çatır konuşuyor.
1. İngilizceyi çatır çatır konuşuyor.
4. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Zor kullanarak, baskı yaparak
1. Alacağımı çatır çatır alırım.
1. Alacağımı çatır çatır alırım.
5. zarf , zarf , zarf , zarf , Kuvvetli, sert bir biçimde
1. Kavrayamadıkları için de sırtlarındaki koltukları indirip çatır çatır tartışmaya başladılar.
1. Kavrayamadıkları için de sırtlarındaki koltukları indirip çatır çatır tartışmaya başladılar.