çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çatlamış olan
1. Çatlak bardak.
1. Çatlak bardak.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Deli
1. Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım?
1. Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım?
3. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık
1. Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti.
1. Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti.
4. isim , isim , isim , isim , Ara, aralık
1. İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar.
1. İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar.
5. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Değişimin başlangıcı
1. Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı.
1. Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı.
6. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz
1. Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu.
1. Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu.
7. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür