1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Birbirine çatmak veya çatılmak
1. Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı.
1. Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı.
2. Karşılıklı vuruşmak
3. Kavga etmek
1. Fena hâlde sinirliyim, bugün muavin hanımla behemehâl çatışacağım.
1. Fena hâlde sinirliyim, bugün muavin hanımla behemehâl çatışacağım.
4. Söz, iddia veya davranış birbirini tutmamak, birbirini çelmek, mütenakız olmak
5. Deve ve köpek çiftleşmek