92406 kayıt bulundu.
1. `her kazancın bir sonu vardır` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Bildirebilmek işi
1. Bu sözün yüzde yüz bir gerçekliği bildirebilmesi için buna bir şeylerin daha katılması gerektir.
1. Bu sözün yüzde yüz bir gerçekliği bildirebilmesi için buna bir şeylerin daha katılması gerektir.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bildirme ihtimali veya imkânı bulunmak
basın bildirisi
1. isim , isim , isim , isim , Resmî bir makam, kurum veya resmî olmayan bir örgüt, topluluk tarafından herhangi bir durumu ilgililere duyurmak için yazılan yazı, tebliğ, deklarasyon, manifesto
1. Akşamüstü salona çıktığında kapının altından atılmış bir bildiri buldu.
1. Akşamüstü salona çıktığında kapının altından atılmış bir bildiri buldu.
2. Bilimsel bir konuyu ele alan ve bilimsel bir toplantıda okunup tartışılan yazı, tebliğ
1. -e , -e , -e , -e , Bildirme işine konu olmak, duyurulmak, haber verilmek
1. Bu kongreye iki murahhas talep ediliyor ve birtakım tedbirler icrası bildiriliyordu.
1. Bu kongreye iki murahhas talep ediliyor ve birtakım tedbirler icrası bildiriliyordu.
bildirim ödencesi, geri bildirim, yazılı bildirim, genel uygunluk bildirimi, mal bildirimi
1. isim , isim , isim , isim , Bildirme işi
2. Yazılı olarak yapılan açıklama, tebligat
3. Bu açıklamanın yapıldığı kâğıt, ihbarname
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Süresi belli olmayan sürekli iş sözleşmelerinin daha önce bildirim yapılmaksızın yürürlükten kaldırılması sebebiyle yükümlü olanlarca karşı tarafa verilmesi zorunlu olan ödence, ihbar tazminatı
1. isim , isim , isim , isim , Bildirme işi
1. Dereceler sonsuz fakat bizim biliş ve bildiriş vasıtalarımız sınırlı, kıyas basamaklarımız sayılı.
1. Dereceler sonsuz fakat bizim biliş ve bildiriş vasıtalarımız sınırlı, kıyas basamaklarımız sayılı.
1. isim , isim , isim , isim , Bildirişmek işi
1. Yanılmaya, aldanmaya bazen engel olunamıyorsa da, vazgeçilmez bir bildirişme ortamıdır dil.
1. Yanılmaya, aldanmaya bazen engel olunamıyorsa da, vazgeçilmez bir bildirişme ortamıdır dil.
1. -le , -le , -le , -le , Bir duyguyu, bir düşünceyi işaretle veya sesler dizgesiyle bildirerek anlaşmak
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Çabucak bildirmek
Telaffuz : bildiri'vermek
bildirme cümlesi, bildirme eki, bildirme kipi
1. isim , isim , isim , isim , Bildirmek işi, beyan, tebliğ
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Yüklemi bildirme kiplerinden biriyle kurulan cümle
1. Eve gidiyoruz. İstanbul'u sevdik.
1. Eve gidiyoruz. İstanbul'u sevdik.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Çoğu sürerlik, kesinlik veya kuvvetli ihtimal kavramlarını vermek için yüklemin sonuna gelen durur kelimesinin ekleşmiş biçimi olan -dır, -dir eki
1. Hava güzeldir. Mutlaka yazmışımdır.
1. Hava güzeldir. Mutlaka yazmışımdır.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Belli zaman kavramı veren belirli geçmiş, belirsiz geçmiş, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kiplerine verilen genel ad: gel-di, gel-miş, gel-i-yor, gel-ir, gel-ecek gibi
1. -e , -e , -e , -e , Herhangi bir şeyi haber vermek
1. Babası ile arasındaki bütün mektuplaşmaları bana da bildiriyor.
1. Babası ile arasındaki bütün mektuplaşmaları bana da bildiriyor.
2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Herhangi bir konuda bilgi vermek
1. Gönderdiğim mektubun bir ehemmiyeti yoktur diye bildir, dedi.
1. Gönderdiğim mektubun bir ehemmiyeti yoktur diye bildir, dedi.
3. -i , -i , -i , -i , Anlatmak, ifade etmek
1. Sadi hem acele acele konuşarak fikirlerini bildiriyor hem de gözlerini ileriye uçan bisikletlerden hiç alamıyordu.
1. Sadi hem acele acele konuşarak fikirlerini bildiriyor hem de gözlerini ileriye uçan bisikletlerden hiç alamıyordu.