92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Yükselmek işi, itila
1. Pencereden çıkıp göğe yükselmeye başladı.
1. Pencereden çıkıp göğe yükselmeye başladı.
2. Terfi
1. Askerî hâkimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
1. Askerî hâkimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
3. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Suların kabararak yüzeyinin yükseğe çıkması
1. Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine ayak uydurmuş.
1. Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine ayak uydurmuş.
4. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Yer kabuğunun yerin düşey salınımından ileri gelen hareketi
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yükseğe çıkmak
1. Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti.
1. Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti.
2. Fiyat, çoğalmak
3. Artmak
1. Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi.
1. Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi.
4. Aşaması artmak
5. Unvan, rütbe vb. ilerlemek
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Güçlenmek, şiddetlenmek
1. Sağdan soldan nargile gurultularının yükseldiği işitiliyordu.
1. Sağdan soldan nargile gurultularının yükseldiği işitiliyordu.
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yüce duruma gelmek, yücelmek
1. Benim gözümde bu davranışıyla yükseldi.
1. Benim gözümde bu davranışıyla yükseldi.
1. -i , -i , -i , -i , Yükseltme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Yükseltmeye gücü yetmek
3. Yükseltmeyi becermek
anten yükselteci
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Alçak veya yüksek frekanslı akımların yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç, amplifikatör
1. nesnesiz , nesnesiz , kimya , kimya , nesnesiz , nesnesiz , kimya , kimya , Oksitlenmek
eş yükselti
1. isim , isim , isim , isim , Tümsek
2. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Bir noktanın deniz yüzeyinden olan yüksekliği, yükseklik, rakım, irtifa
1. Ankara'nın yükseltisi 850 metredir.
1. Ankara'nın yükseltisi 850 metredir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yükseltme işine konu olmak veya yükseltme işi yapılmak
1. -i , -i , -i , -i , Yükseğe çıkarmak, yukarı kaldırmak
1. Yastığımızı alçaltsak da yükseltsek de boynumuz ağrır.
1. Yastığımızı alçaltsak da yükseltsek de boynumuz ağrır.
2. Güçlendirmek, şiddetlendirmek
3. Yüksek bir düzeye getirmek, geliştirmek
1. Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak.
1. Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak.
4. Aşama ve mevki bakımından daha yüksek duruma getirmek
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değerini olduğundan daha çok göstermek
6. -e , -e , matematik , matematik , -e , -e , matematik , matematik , Bir sayıyı kendisiyle birkaç kez çarpmak
1. 5 sayısını dördüncü kuvvete yükseltmek, 5x5x5x5=625 çarpımını yapmak demektir.
1. 5 sayısını dördüncü kuvvete yükseltmek, 5x5x5x5=625 çarpımını yapmak demektir.
yüksük kına, yüksük makarna, yüksük otu
1. isim , isim , isim , isim , Dikiş dikerken, iğnenin batmasını önlemek için parmak ucuna takılan kesik koni biçiminde gereç
2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Köklerin ucunda bulunan ve kökün üretken dokusunu korumaya yarayan oluşum, kalensöve
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sıracagillerden, kalp hastalıklarının iyileştirilmesinde kullanılan bir alkaloit veren, çiçekleri yüksük biçiminde olan bitki (Digitalis purpurea)