Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yuları eksik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kaba, anlayışsız (kimse)


yuları ele vermek (veya kaptırmak)
Anlamı:

1. birinin sözünden çıkmayacak duruma gelmek, kendi iradesiyle davranmamak


yuları takmak
Anlamı:

1. birini sözünden çıkamayacak duruma getirmek, egemenliği altına almak

Örnek:

1. O da sana er geç yuları takar, benden beter olursun.

1. O da sana er geç yuları takar, benden beter olursun.


yuları teslim etmek
Anlamı:

1. yuları ele vermek


yülgü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ustura


yülük
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Ustura ile kesilmiş (kıl)


yülüme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yülümek işi, tıraş


yülümek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Vücudun fazla kıllarını ustura ile almak, tıraş etmek


yülünme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yülünmek işi


yülünmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Yolunmak


yuma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumak işi


yumabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumabilmek işi


yumabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yumma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yummayı becermek


yumak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Yıkamak

Örnek:

1. Evlerinin önü susam / Bir su bulsam yüzüm yusam

1. Evlerinin önü susam / Bir su bulsam yüzüm yusam


yumak

İlgili Kelimeler:

yumak yumak, kıl yumağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yuvarlak biçimde sarılmış iplik, yün vb. şey

Örnek:

1. Yün yumağı.

1. Yün yumağı.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yuvarlak biçimde sarılmış olan

Örnek:

1. Bir yumak yün.

1. Bir yumak yün.


yumak yumak
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yuvarlak bir biçimde


yumaklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumaklamak işi


yumaklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yumak durumuna getirmek

Örnek:

1. Kalan hamuru yumaklayıp bitirene kadar ağız açmadı.

1. Kalan hamuru yumaklayıp bitirene kadar ağız açmadı.


yumaklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumaklanmak işi


yumaklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yumak durumuna gelmek


yumdurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumdurmak işi


yumdurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yummasını sağlamak


yumma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yummak işi


yummak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kısarak kapamak, sıkarak kapalı duruma getirmek

Örnek:

1. Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu.

1. Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu.


yumru

İlgili Kelimeler:

yumru köfte, yumru kök, yumru top, yamru yumru

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yuvarlak, şişkin şey

Örnek:

1. Alnında bir yumru var.

1. Alnında bir yumru var.

2. Sap, kök veya dallarda bulunan, yedek besin taşıyan şişkin madde

Örnek:

1. Patates nişastalı bir yumrudur.

1. Patates nişastalı bir yumrudur.

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Genellikle derinin içine gömülü, yuvarlak ve sert oluşum, nod

4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şişkin, kabarık, yuvarlak biçimli

Örnek:

1. Yumru yanaklı bir çocuk.

1. Yumru yanaklı bir çocuk.

5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğri büğrü, çarpık, yamru yumru