Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
üstatlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstat olma durumu


üstçavuş

İlgili Kelimeler:

astsubay kıdemli üstçavuş, kıdemli üstçavuş

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli


Telaffuz : ü'stçavuş

üstçavuşluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstçavuş olma durumu

2. Üstçavuşun rütbesi

3. Üstçavuşun görevi


üste
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Fazladan vermek, ödemek` anlamındaki üste vermek, `fiyatı artırmak eklemek, katmak` anlamlarındaki üste vurmak deyimlerinde geçen bir söz

Örnek:

1. Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır.

1. Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır.

2. `Başarmak, becermek` anlamındaki üstesinden gelmek deyiminde geçen bir söz

Örnek:

1. Evelallah, sen bu işin üstesinden gelirsin.

1. Evelallah, sen bu işin üstesinden gelirsin.


üste çıkmak
Anlamı:

1. suçlu olduğu hâlde karşısındakini suçlamak

2. zeytinyağı gibi üste çıkmak


üsteğmen
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay


Telaffuz : ü'steğmen

üsteğmenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üsteğmen olma durumu

2. Üsteğmenin rütbesi

3. Üsteğmenin görevi


üstel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Üstü olan


üsteleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstelemek işi, tekit

Örnek:

1. Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür.

1. Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür.


üstelemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek

Örnek:

1. Almazlandım gerçi ama üsteleyip elime para bile sıkıştırdı.

1. Almazlandım gerçi ama üsteleyip elime para bile sıkıştırdı.

2. Hastalık yeniden ortaya çıkmak, depreşmek, nüks etmek

Örnek:

1. Sıtması üsteledi.

1. Sıtması üsteledi.

3. -i , -i , -i , -i , Bir isteği, bir buyruğu tekrarlamak, tekit etmek

Örnek:

1. Büyük oğul üstelemekten vazgeçti.

1. Büyük oğul üstelemekten vazgeçti.

4. -e , -e , -e , -e , Bir şeyin üstüne eklenmek, katılmak, inzimam etmek


üsteleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstelenme işi


üstelenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstelenmek işi


üstelenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üsteleme işine konu olmak


üsteleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üsteleme işi


üstelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üste verilen şey, fark

Örnek:

1. Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım.

1. Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güçlü, kuvvetli, sağlam

Örnek:

1. Benim sesim ondan daha üsteliktir!

1. Benim sesim ondan daha üsteliktir!

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Ayrıca, bir de, bundan başka

Örnek:

1. Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum.

1. Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum.


üstenci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüklenici


üstencilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüklenicilik, müteahhitlik


üstenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstenmek işi, taahhüt

Örnek:

1. Kimsenin üstenmesi, girdisi çıktısı, alacağı, borcu ile uğraşmak istemiyordum.

1. Kimsenin üstenmesi, girdisi çıktısı, alacağı, borcu ile uğraşmak istemiyordum.


üstenmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek


üstlenim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstlenme işi


üstleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstlenme işi


üstlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstlenmek işi, deruhte

Örnek:

1. Ortaklarım, çevirmenlik, olmazsa yazarlık görevini de benim üstlenmemi uygun bulmuşlardı.

1. Ortaklarım, çevirmenlik, olmazsa yazarlık görevini de benim üstlenmemi uygun bulmuşlardı.


üstlenmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Üstüne almak, yüklenmek, deruhte etmek

Örnek:

1. Babam üzerinde durmamış, onun papara payını da üstlenen annem ise bunu bir mesele hâline getirip küplere binmişti resmen.

1. Babam üzerinde durmamış, onun papara payını da üstlenen annem ise bunu bir mesele hâline getirip küplere binmişti resmen.


üstlü

İlgili Kelimeler:

altlı üstlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belden üst kısmında giysi olan

2. Üstü olan


üstlük

İlgili Kelimeler:

üstüne üstlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üst olma durumu

2. En üste giyilen uzunca giysi