Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ürkeklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkek olma durumu

2. Ürkekçe davranış

Örnek:

1. Benim ürkekliğim ise yanımda başkalarının dövülmesinden geliyor.

1. Benim ürkekliğim ise yanımda başkalarının dövülmesinden geliyor.


ürkme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkmek işi, tevahhuş


ürkmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir şeyden korkup sıçramak, tevahhuş etmek

Örnek:

1. Gölgesinden ürkmüş bir Arap atı gibi şahlandı.

1. Gölgesinden ürkmüş bir Arap atı gibi şahlandı.

2. Şaşkınlık ve korku duymak

Örnek:

1. Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu.

1. Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu.

3. Ağaç meyve vermemek

Örnek:

1. Şeftaliler bu yıl ürkmüş.

1. Şeftaliler bu yıl ürkmüş.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çekinmek

Örnek:

1. Yaramaz çocuk tutumundan her zaman ürkerdi.

1. Yaramaz çocuk tutumundan her zaman ürkerdi.


ürkü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Topluluğu saran ortak korku, panik


ürkülü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ürkü veren


ürkünç
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ürkme, çekinme duygusu veren

Örnek:

1. İncecik bir lüks değil kaba, zevkten yoksun, çok daha ürkünç bir lüks sergilenecek şimdi.

1. İncecik bir lüks değil kaba, zevkten yoksun, çok daha ürkünç bir lüks sergilenecek şimdi.


ürkünçlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkünç olma durumu

Örnek:

1. E. Zola toplumsal ürkünçlüğü sağlık bozukluğuna dönüştürmekte kendine usta tanımamış bir romancı besbelli.

1. E. Zola toplumsal ürkünçlüğü sağlık bozukluğuna dönüştürmekte kendine usta tanımamış bir romancı besbelli.


ürküntü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkme duygusu, tevahhuş

Örnek:

1. Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu.

1. Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu.


ürküntü vermek
Anlamı:

1. ürkütmek

Örnek:

1. Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor

1. Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor


ürküntülü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ürküntü veren


ürküntüsüz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ürküntü vermeyen


ürküş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkme işi


ürküsüz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ürkü vermeyen


ürkütme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkütmek işi

Örnek:

1. Bu dönemeçli, rampalı saadet beni biraz ürkütmeye başladı.

1. Bu dönemeçli, rampalı saadet beni biraz ürkütmeye başladı.


ürkütmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ürküntü vermek

2. Korkutup kaçırmak

Örnek:

1. Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu.

1. Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu.

3. Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Korkutmak

Örnek:

1. Karşılarındaki müthiş manzara onları bir saniye bile ürkütmemiştir.

1. Karşılarındaki müthiş manzara onları bir saniye bile ürkütmemiştir.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kuşkulandırmak

Örnek:

1. Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu.

1. Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu.


ürkütülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkütülmek işi


ürkütülmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ürkütme işi yapılmak

Örnek:

1. Bunlar âdeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü.

1. Bunlar âdeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü.


ürkütülüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkütülme işi


ürkütüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ürkütme işi


Urla
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzmir iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : u'rla

urlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Urlaşmak durumu


urlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ur durumuna gelmek


urodel
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kuyruklular


Lisan : Fransızca urodèle

ürokültür
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , İdrardan alınan örnekle yapılan bakteri kültürü


Lisan : Fransızca uroculture

ürolog
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İdrar yolu hastalıkları hekimi, bevliyeci


Lisan : Fransızca urologue

Telaffuz : l ince okunur