Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
terzil
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Küçük düşürme


Lisan : Arapça terzīl

Telaffuz : terzi:li

terzil etmek
Anlamı:

1. küçük düşürmek, rezil etmek


terzilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Terzinin yaptığı iş, dikişçilik


tesadüf

İlgili Kelimeler:

tesadüf eseri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi

Örnek:

1. Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!

1. Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!

2. Rastlantı, rast geliş

Örnek:

1. Bilmeden acı bir tesadüfün eliyle Hakan'a giden bir armağana taarruz etmiş ve büyük bir günah işlemişti.

1. Bilmeden acı bir tesadüfün eliyle Hakan'a giden bir armağana taarruz etmiş ve büyük bir günah işlemişti.


Lisan : Arapça teṣāduf

Telaffuz : tesa:düf

tesadüf eseri
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Rastlantı sonucu

Örnek:

1. Bu değişmeler birer tesadüf eseri midirler?

1. Bu değişmeler birer tesadüf eseri midirler?


tesadüf etmek
Anlamı:

1. rastlamak, rast gelmek

Örnek:

1. Bunlar hakkında beni tatmin edebilecek hiçbir malumata tesadüf edemedim.

1. Bunlar hakkında beni tatmin edebilecek hiçbir malumata tesadüf edemedim.


tesadüfen
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Rast gelerek, rastlantı sonucu olarak

Örnek:

1. Tesadüfen başlayan ömürleri tesadüfen sonlandırmamanın yegâne yolu olduğu için sizi değil intiharı kutsuyorum.

1. Tesadüfen başlayan ömürleri tesadüfen sonlandırmamanın yegâne yolu olduğu için sizi değil intiharı kutsuyorum.


Lisan : Arapça teṣādufen

Telaffuz : tesa:düfen

tesadüfi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rastlantısal

Örnek:

1. Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa bu arızi farkı göremeyecekti.

1. Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa bu arızi farkı göremeyecekti.


Lisan : Arapça teṣādufī

Telaffuz : tesa:düfi:

tesadüfilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rastlantısallık


tesahup
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Benimseme, sahip çıkma

2. Arkadaşlık etme


Lisan : Arapça teṣāḥub

Telaffuz : tesa:hup

tesahup etmek
Anlamı:

1. benimsemek, sahip çıkmak

2. arkadaşlık etmek


tesalüp
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Sinir ve damarların birbirinin üzerinden çapraz olarak geçmesi


Lisan : Arapça teṣālub

Telaffuz : tesa:lüp

tesanüt
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Omuzdaşlık

2. Dayanışma

Örnek:

1. İnsan zekâsının birliği, düşüncelerin tesanüdünden doğan büyük ve ümit verici bir netice.

1. İnsan zekâsının birliği, düşüncelerin tesanüdünden doğan büyük ve ümit verici bir netice.


Lisan : Arapça tesānud

Telaffuz : tesa:nüt

teşbih
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Benzetme

Örnek:

1. Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti.

1. Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti.


Lisan : Arapça teşbīh

Telaffuz : teşbi:hi

teşbih etmek
Anlamı:

1. benzetmek


teşbihte hata olmaz (veya olmasın)
Anlamı:

1. `yeri geldiği zaman çirkin, kaba bir benzetme ile anlatıma daha etkili bir hava verilmesi, saygısızca bir davranış değildir, kimse bundan alınmamalıdır` anlamında kullanılan bir söz


teşci
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Cesaret verme, cesaretlendirme, yüreklendirme

Örnek:

1. Bedia bu teşciden şok bir heyecan duydu.

1. Bedia bu teşciden şok bir heyecan duydu.


Lisan : Arapça teşcīʿ

Telaffuz : teşci:

teşci etmek
Anlamı:

1. cesaret vermek, cesaretlendirmek, yüreklendirmek

Örnek:

1. Vali tevazu ve istihza ile karışık tebessümlerle, alkışlarla onu bir teşci etti ki!..

1. Vali tevazu ve istihza ile karışık tebessümlerle, alkışlarla onu bir teşci etti ki!..


tescil
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Bir taşınmazın üzerinde bir ayni hakkın kurulması için tapu kütüğüne yapılması gerekli kayıt


Lisan : Arapça tescīl

tescil etmek
Anlamı:

1. bir şeyi bir yere kaydederek resmîleştirmek, kütüğe geçirmek


tescilli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tescil edilmiş, resmen kayıtlı


tescilsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tescil edilmemiş


tesdis
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sayısını altıya çıkarma veya altıya bölme

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Bir gazelin her beytine dört dize ekleyerek altılı duruma getirme


Lisan : Arapça tesdīs

Telaffuz : tesdi:si

teşdit
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şiddetini artırma, güç verme

2. Sağlamlaştırma


Lisan : Arapça teşdīd

Telaffuz : teşdi:di

teşebbüs

İlgili Kelimeler:

hür teşebbüs, özel teşebbüs

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Girişim, girişme


Lisan : Arapça teşebbus̱