Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
teşebbüs etmek
Anlamı:

1. girişmek, el atmak

Örnek:

1. Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler.

1. Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler.


teşebbüse geçmek
Anlamı:

1. bir işi yapmak için davranmak, girişmek


teşebbüsü ele almak
Anlamı:

1. öne atılıp bir işi yönetmeye başlamak


teşehhüt

İlgili Kelimeler:

teşehhüt miktarı

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Namazda oturarak `ettehiyyatü` duasını okuma


Lisan : Arapça teşehhud

teşehhüt miktarı
Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Çok kısa bir süre


teşekkül
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Belli bir varlık ve biçim kazanma, oluşma,oluşum

2. Kurulma

3. Örgüt

Örnek:

1. Fikir hürriyetini terviç eden teşekküller İslam memleketlerinde kökleşmiş bulunuyordu.

1. Fikir hürriyetini terviç eden teşekküller İslam memleketlerinde kökleşmiş bulunuyordu.


Lisan : Arapça teşekkul

teşekkül etmek
Anlamı:

1. belirmek, belli bir biçim almak, oluşmak

2. kuruluş olarak oluşmak

Örnek:

1. Kuvayımilliye teşekkül edinceye kadar şehri beklediler.

1. Kuvayımilliye teşekkül edinceye kadar şehri beklediler.


teşekkür

İlgili Kelimeler:

teşekkürname, açık teşekkür

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan kıvanç ve gönül borcunu anlatma

Örnek:

1. Teşekküre geldim zarif hediyenize / Gücenmeyin biraz fazla güldümse size

1. Teşekküre geldim zarif hediyenize / Gücenmeyin biraz fazla güldümse size

2. Teşekkürname


Lisan : Arapça teşekkur

teşekkür etmek
Anlamı:

1. hoşnutluğunu anlatmak

Örnek:

1. Kızarıyor, morarıyor, terzi kadına teşekkürler ediyordu.

1. Kızarıyor, morarıyor, terzi kadına teşekkürler ediyordu.


teşekkürname
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okullarda belli bir başarı düzeyinin üzerine çıkan öğrenciye karnesiyle birlikte verilen belge, teşekkür


Lisan : Arapça teşekkur + Farsça nāme

Telaffuz : teşekkürna:me

teselli

İlgili Kelimeler:

teselli mükâfatı, züğürt tesellisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Avunma, avuntu, avunç

Örnek:

1. Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile / Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle

1. Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile / Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle

2. Piyangoda büyük ikramiyeyi kaybeden en yakın numaralara yapılan ödeme

Örnek:

1. Teselli ikramiyesi.

1. Teselli ikramiyesi.


Lisan : Arapça tesellī

Telaffuz : teselli:

teselli bulmak
Anlamı:

1. avunmak

Örnek:

1. Bu beklenmedik açıklamada teselli bulmaya çalışarak şaşkın şaşkın gülümsedi.

1. Bu beklenmedik açıklamada teselli bulmaya çalışarak şaşkın şaşkın gülümsedi.


teselli etmek (veya vermek)
Anlamı:

1. avutmak, avundurmak

Örnek:

1. Öyle ağlıyor ki ben de içimi çeke çeke onu teselli etmeye çalışıyorum.

1. Öyle ağlıyor ki ben de içimi çeke çeke onu teselli etmeye çalışıyorum.

2. Zehra Hanım, Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi, arkasını sıvadı, teselli verdi.

2. Zehra Hanım, Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi, arkasını sıvadı, teselli verdi.


teselli mükâfatı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yarışma vb.nde kazanamayana onu yüreklendirmek amacıyla verilen ödül


tesellisiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Teselli edilemeyen


tesellisizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tesellisiz olma durumu


tesellüm

İlgili Kelimeler:

teslim tesellüm

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Verilen bir şeyi alma, teslim alma


Lisan : Arapça tesellum

tesellüm etmek
Anlamı:

1. verilen bir şeyi almak


teselsül
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Zincirleme

2. Birbirine bağlı, birbiri ile ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra, silsile

Örnek:

1. Gözleri kamaştıran güneş aydınlığında bu sesler küçük kubbelerin bitmez tükenmez teselsülünü açar ve parıldatırdı.

1. Gözleri kamaştıran güneş aydınlığında bu sesler küçük kubbelerin bitmez tükenmez teselsülünü açar ve parıldatırdı.

3. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Birden fazla kimsenin bir borçtan dolayı sorumlu olması


Lisan : Arapça teselsul

teselsül etmek
Anlamı:

1. kesintisiz, zincirleme sürüp gitmek

Örnek:

1. Gelip geçici dâhilerin, birbirinin ayağını kaydırarak teselsül ettiklerini gördük.

1. Gelip geçici dâhilerin, birbirinin ayağını kaydırarak teselsül ettiklerini gördük.


teşerrüf
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir kimse ile tanışmaktan onurlanma, şereflenme, şeref duyma


Lisan : Arapça teşerruf

teşerrüf etmek
Anlamı:

1. onurlanmak, şereflenmek, şeref duymak

Örnek:

1. Teşerrüf ettim kızım, memnun oldum, dedi.

1. Teşerrüf ettim kızım, memnun oldum, dedi.


tesettür
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kadınların kapalı bir biçimde giyinmesi


Lisan : Arapça tesettur

tesettürlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kapalı kıyafetler giyinen (kadın)


tesettürlülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tesettürlü olma durumu