Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
telsiz bağlantısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki telsiz arasında kurulan haberleşme bağlantısı


telsiz telefon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektromanyetik dalgalar yardımıyla çalışan telefon, radyotelefon


telsiz telgraf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektromanyetik dalgalar yardımıyla çalışan telgraf düzeni, radyotelgraf


telsizci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle gemilerde, uçaklarda karayla gemi, yerle uçak arasında ve daha başka gemi ve uçaklarla telsiz bağlantısı kurmakla görevli kimse


telsizcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Telsizcinin görevi


teltik
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yanlış, hata


teltikli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hatalı, kusurlu


teltiksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hatasız, kusursuz


telve
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fincanın dibine çöken kahve tortusu

Örnek:

1. Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!

1. Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!


telvis
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kirletme, pisletme


Lisan : Arapça telvīs̱

Telaffuz : telvi:si

telvis etmek
Anlamı:

1. kirletmek, pisletmek


telyazı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Telgraf


Telaffuz : te'lyazı

telyazısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Telgrafla gönderilen yazı


tem
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Tema


Lisan : Fransızca thème

tema
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asıl konu, temel motif, ana konu

Örnek:

1. Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.

1. Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu

3. müzik , müzik , müzik , müzik , Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu


Lisan : İtalyanca tema

Telaffuz : te'ma

temadi
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sürme, sürüp gitme, uzama


Lisan : Arapça temādī

Telaffuz : tema:di:

temadi etmek
Anlamı:

1. sürmek, uzamak, sürüp gitmek

Örnek:

1. Bir zevk, bir lezzet temadi ederse artık fark olunmamaya başlar.

1. Bir zevk, bir lezzet temadi ederse artık fark olunmamaya başlar.


temaruz
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sayrımsama


Lisan : Arapça temāruż

Telaffuz : tema:ruz

temaruz etmek
Anlamı:

1. sayrımsamak


temas

İlgili Kelimeler:

dirsek teması

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değme (I), dokunma (I), dokunuş (I), değinti

2. Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet

Örnek:

1. Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır.

1. Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır.

3. Değinme, sözünü etme, bahsetme

Örnek:

1. Bu konuya teması gereksiz görmüştü.

1. Bu konuya teması gereksiz görmüştü.

4. Gidip gelme, ulaşım, bağlantı

Örnek:

1. İki şehir arasında temas kesildi.

1. İki şehir arasında temas kesildi.

5. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Dokunma


Lisan : Arapça temāss

Telaffuz : tema:sı

temas etmek
Anlamı:

1. dokunmak, değmek

Örnek:

1. Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı.

1. Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı.

2. değinmek, sözünü etmek, bahsetmek

Örnek:

1. Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik.

1. Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik.


Ön Takı : (bir şeye)

temas etmek
Anlamı:

1. görüşüp konuşmak

2. cinsel ilişkide bulunmak


Ön Takı : (biriyle)

temas kurmak
Anlamı:

1. ilişkiye geçmek, bağlantı sağlamak

Örnek:

1. Adam buraya kadar geldiği hâlde acaba neden kendisiyle temas kurmuyordu?

1. Adam buraya kadar geldiği hâlde acaba neden kendisiyle temas kurmuyordu?


temaşa

İlgili Kelimeler:

temaşa sanatı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hoşlanarak bakma, seyretme

Örnek:

1. Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar.

1. Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar.

2. Seyredilecek görüntü, görülmeye değer şey

3. Gezme, seyir

4. Oyun, temsil, piyes, tiyatro

Örnek:

1. Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir.

1. Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir.


Lisan : Farsça temāşā

Telaffuz : tema:şa:

temaşa etmek
Anlamı:

1. seyretmek, bakmak

Örnek:

1. Koca bir tarihin tutuştuğunu, çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz.

1. Koca bir tarihin tutuştuğunu, çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz.