92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , Sigara, nargile, çubuk vb.ni keyifle tüttürerek içmek
1. Köprü üstündeki gazinolardan birine gidip bir nargile tellendirmek istedim.
1. Köprü üstündeki gazinolardan birine gidip bir nargile tellendirmek istedim.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tel takınmak
1. Gelin tellendi.
1. Gelin tellendi.
2. Telle çevrilmek
1. Bahçe tellendi.
1. Bahçe tellendi.
1. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , sevincini aşırı davranışlarla gösterenler için kullanılan bir söz
1. birçok süsle süslemek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , değerinden çok övmek
telli balıkçıl, telli çalgılar, telli duvaklı, telli otobüs, telli pullu, telli sazlar, telli turna, çiftetelli, ikitelli, onikitelli, üçtelli
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Teli olan
2. Teller takınmış, telle süslenmiş
1. Telli gelin.
1. Telli gelin.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Başında ok biçiminde bir tel demeti bulunan balıkçıl, okar
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Troleybüs
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Zevksiz bir biçimde süslenmiş (şey veya kimse)
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Tellerine vurulduğunda veya tellere yay sürtüldüğünde oluşan titreşimler sayesinde ses çıkaran çalgılar, telli çalgılar
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Turnagillerden, su kıyılarında yaşayan, uzunluğu 85 santimetre olan, vücudu gümüşi, başı ve boynu kara, büyük bir kuş (Anthropoides virgo)
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 52, atom ağırlığı 127,60, yoğunluğu 6,24 olan, 450 °C'de eriyen, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Te)
Lisan : Fransızca tellure
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme, açıkça söylememe
1. İleride dahi ağzını açıp da ufacık bir telmihte bulunmasın.
1. İleride dahi ağzını açıp da ufacık bir telmihte bulunmasın.
2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Bir dizede veya beyitte bilinen bir olay, bir atasözü, fıkra vb.ni hatırlatma sanatı, anıştırma
Lisan : Arapça telmīḥ
Telaffuz : telmi:hi
1. üstü kapalı, imalı bir biçimde anlatmak
1. Dün geceki ağır sözlerini telmih ettiğimi anladı, kızardı.
1. Dün geceki ağır sözlerini telmih ettiğimi anladı, kızardı.
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Telmih yoluyla, ima ederek
Lisan : Arapça telmīḥen
Telaffuz : telmi:hen
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok ince telciklerden oluşan
1. Telsi kas.
1. Telsi kas.
telsiz bağlantısı, telsiz telefon, telsiz telgraf, el telsizi
1. isim , isim , isim , isim , Türlerine göre belirli bir kapsama alanı içinde belirli kişilerin iletişimini sağlayan, elektromanyetik dalgalar yardımıyla çalışan araç
1. Telsiz dediğimiz de nihayet sonunda gene tele dayanıyor.
1. Telsiz dediğimiz de nihayet sonunda gene tele dayanıyor.