1. dokunmak, değmek
1. Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı.
1. Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı.
2. değinmek, sözünü etmek, bahsetmek
1. Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik.
1. Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik.
Ön Takı : (bir şeye)