92406 kayıt bulundu.
telif hakkı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Uzlaştırma
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Kitap yazma
3. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Telif hakkı
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yazarın kendisinin kaleme aldığı
1. Babamın gene o tarihte oynanan bir telif piyesi de o sahnede oynamıştı.
1. Babamın gene o tarihte oynanan bir telif piyesi de o sahnede oynamıştı.
Lisan : Arapça teʾlīf
Telaffuz : te:lif
1. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , uzlaştırmak
1. Eski insanlar, esasen bu iki hadiseyi telif etmişler.
1. Eski insanlar, esasen bu iki hadiseyi telif etmişler.
2. kitap yazmak
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Bir fikir veya sanat eserini yaratan kişinin, bu eserden doğan haklarının hepsi, telif, yazar hakkı, röyalti
telin mitingi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Lanet okuma, lanetleme, kargıma, kargış
Lisan : Arapça telʿīn
Telaffuz : te'li:ni
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir siyasi veya sosyal olayı lanetlemek için gerçekleştirilen protestolu gösteri
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bitkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval
Lisan : Arapça tillīs
1. isim , isim , isim , isim , Tel durumundaki gümüşü, altını örerek veya bir şey üzerine kakarak yapılan iş
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gümüş veya altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.)
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gümüş veya altın tellerden yapılmış motiflerle süslü
1. Telkâri bir vazo.
1. Telkâri bir vazo.
Telaffuz : telkâ:ri
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Aşılama
Lisan : Arapça telḳīḥ
Telaffuz : telki:hi
1. isim , isim , isim , isim , Bir duyguyu, bir düşünceyi aşılama
1. Bu telkin günlerce, haftalarca devam etti.
1. Bu telkin günlerce, haftalarca devam etti.
2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Talkın
3. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Bilinç dışı bir sürecin aracılığıyla, kişinin ruhsal veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin gerçekleştirilmesi
1. İçinden gelen gizli bir telkin altında hareket ediyordu.
1. İçinden gelen gizli bir telkin altında hareket ediyordu.
Lisan : Arapça telḳīn
Telaffuz : telki:ni
1. aşılamak
1. Her çeşit kokunun az çok manası yani telkin ettiği bir duygu vardır.
1. Her çeşit kokunun az çok manası yani telkin ettiği bir duygu vardır.
1. isim , isim , isim , isim , Hamamda hizmet eden ve erkek müşterileri yıkayan erkek
Lisan : Arapça tellāk
muhabbet tellalı
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir şeyi, olayı veya bir şeyin satılacağını halka duyurmak için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse, çağırtmaç
1. Annemin çeyizlik eşyasını hamallarla tellallar çarşısına gönderdi.
1. Annemin çeyizlik eşyasını hamallarla tellallar çarşısına gönderdi.
2. Satışlarda aracılık eden kimse
Lisan : Arapça dellāl
tellaliye resmi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tellallık
Lisan : Arapça dellāliye
Telaffuz : tella:liye, l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Yerel yönetimlerde duyuru işi için alınan ve yönetmeliklerle belirlenmiş vergi
muhabbet tellallığı
1. isim , isim , isim , isim , Tellalın yaptığı iş
2. Tellala verilen ücret veya yüzdelik, tellaliye
1. Kocamın tellallığı ile bir dükkân alım satımında tamam beş lira hakkımızı yediler.
1. Kocamın tellallığı ile bir dükkân alım satımında tamam beş lira hakkımızı yediler.
1. -i , -i , -i , -i , Tel geçirmek, tel takmak
2. Tel ile süslemek
3. Tencere, çaydanlık vb.ni tel ile ovarak temizlemek
1. -i , -i , -i , -i , Tellendirme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Suç unsuru sigaranızı tek başınıza tellendirebilir ama artık dilde konuşabilmek için muhakkak bir refakatçiye ihtiyaç duyarsınız.
1. Suç unsuru sigaranızı tek başınıza tellendirebilir ama artık dilde konuşabilmek için muhakkak bir refakatçiye ihtiyaç duyarsınız.