Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tamam olmak
Anlamı:

1. sona ermek, tamamlanmak

Örnek:

1. Vakit tamam oldu.

1. Vakit tamam oldu.


tamamen
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bütün olarak, büsbütün, baştan sona

Örnek:

1. Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı.

1. Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı.


Lisan : Arapça tamāmen

Telaffuz : tama:men

tamamı tamamına
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Tam tamına


tamamiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bütünlük


Lisan : Arapça tamāmiyyet

Telaffuz : tama:miyet

tamamıyla
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Tam olarak, büsbütün, baştan sona, külliyen

Örnek:

1. Hiddetim tamamıyla geçtiği için bu kıymetli yadigâra acımaya başlamıştım.

1. Hiddetim tamamıyla geçtiği için bu kıymetli yadigâra acımaya başlamıştım.


Telaffuz : tama:mı'yla

tamamlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlamak işi, tamlama, itmam

Örnek:

1. Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor.

1. Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor.


tamamlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek

Örnek:

1. Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı.

1. Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı.

2. Bitirmek

Örnek:

1. Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti.

1. Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti.


tamamlanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlanabilmek işi


tamamlanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tamamlanma ihtimali veya imkânı bulunmak


tamamlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlanma işi


tamamlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlanmak işi


tamamlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Eksiksiz duruma getirilmek, tamam olmak, bütünlenmek

2. Bitirilmek

Örnek:

1. Ayakkabıları çıkarıp terlikleri giyme faslı tamamlanmıştır.

1. Ayakkabıları çıkarıp terlikleri giyme faslı tamamlanmıştır.


tamamlatabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlatabilmek işi


tamamlatabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Tamamlatma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Tamamlatmayı becermek


tamamlatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlatmak işi


tamamlatmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Eksiğini yerine koydurmak, bütünletmek

2. Bitirmesini sağlamak


tamamlattırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlattırmak işi


tamamlattırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tamamlatma işini yaptırmak


tamamlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlayabilmek işi


tamamlayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tamamlama ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Bilme tutkusuyla kıvranan bu topal, aradan aylar geçtiği hâlde teşrih atlasını tamamlayabilmiş değildi.

1. Bilme tutkusuyla kıvranan bu topal, aradan aylar geçtiği hâlde teşrih atlasını tamamlayabilmiş değildi.

2. Tamamlamayı becerebilmek


tamamlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlama işi


tamamlayıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamamlayıvermek işi


tamamlayıvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak bitirmek, tamamlamak


tamanit
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Doğal kalsiyum ve demir fosfat


Lisan : Fransızca tamanite

tambur

İlgili Kelimeler:

halat tamburu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Silindir biçiminde kap


Lisan : Fransızca tambour