Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
talk pudrası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nişasta, bizmut, karbonat vb. ile karıştırılmasıyla yapılan, özellikle bebeklerin pişik gibi deri hastalıkları için kullanılan pudra


talk şist
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Talktan oluşmuş billur şist


talkım
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi


talkın
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dinî sözler, telkin


Lisan : Arapça telḳīn

talkın vermek
Anlamı:

1. ölü gömüldükten sonra mezar başında imam dinî sözler söylemek


tallahi

İlgili Kelimeler:

vallahi tallahi

Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Vallahi


Lisan : Arapça tallahi

Telaffuz : ta'lla:hi

tallı bitkiler
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kök, gövde, yaprak gibi ana organlardan yoksun bulunan ve çoğu asalak veya çürükçül olarak yaşayan ilkel bitkiler topluluğu


taltif
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İyilik ederek gönül alma

2. Birini nişan, madalya, aylık artırma vb. şeylerle ödüllendirme


Lisan : Arapça talṭīf

Telaffuz : talti:fi

taltif etmek
Anlamı:

1. gönül okşamak

Örnek:

1. Etraflarında dilsiz dolaşan siyah uşaklarının hayranlığını bir gülümsemeyle, bir çapkınca bakışla taltif etmekte ne zarar var.

1. Etraflarında dilsiz dolaşan siyah uşaklarının hayranlığını bir gülümsemeyle, bir çapkınca bakışla taltif etmekte ne zarar var.

2. birini nişan, madalya, aylık artırma vb. şeylerle ödüllendirmek


talyum
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 81, atom ağırlığı 204,39, yoğunluğu 11,85 olan, 303 °C'de eriyen, fizik özellikleri bakımından kurşuna çok yaklaşan, tuzları ve bileşikleri zehirli bir element (simgesi Tl)


Lisan : Fransızca thallium

Telaffuz : ta'lyum, l ince okunur

tam

İlgili Kelimeler:

tam açı, tam algı, tam altın, tam anlamıyla, tam asalak, tam bakım, tam bilet, tam bölen, tam ekmek, tam er, tam gaz, tam gün, tam kafiye, tamkare, tam manasıyla, tam mesai, tam not, tam otomatik, tam pansiyon, tam sayı, tam sırası, tam siper, tamtakır, tam tamına, tam tarife, tam yol, aklı tam ayar, ortak tam bölen, tamı tamına

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eksiksiz, kesintisiz

Örnek:

1. Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım.

1. Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım.

2. Bütün, tüm

3. En elverişli, en uygun

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Tıpkı

Örnek:

1. Tam istediğim gibi davrandın.

1. Tam istediğim gibi davrandın.

5. zarf , zarf , zarf , zarf , O sırada, o anda

Örnek:

1. Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.

1. Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçek, kusursuz

Örnek:

1. Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü.

1. Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü.

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ehliyetli, yetkin

8. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Amerikan doları


Lisan : Arapça tāmm

tam açı
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Açının bir kenarını, tepesi çevresinde döndürerek elde edilen açı


tam adamına çatmak
Anlamı:

1. olumsuz bir davranış ve tutum içinde bulunan kimseyle karşı karşıya gelmek


tam adamını bulmak (veya adamına düşmek)
Anlamı:

1. en uygun kişiyi seçmek

2. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , en uygunsuz kişiyi seçmek


tam algı
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bir tasarın veya algı içeriğinin bilinçli olarak kavranması


tam altın
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cumhuriyet altını


tam anlamıyla
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bütünüyle kapsayıcı bir biçimde, tam manasıyla

Örnek:

1. Karagöz oynatmaya kalkıştığı geceler ise tam anlamıyla bayramdı.

1. Karagöz oynatmaya kalkıştığı geceler ise tam anlamıyla bayramdı.


tam asalak
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Toprağa ve özümlemeye bağlı bütün besinlerini konakçıdan sağlayan bitki asalağı

Örnek:

1. Yaban keteni tam asalaktır.

1. Yaban keteni tam asalaktır.


tam bakım

İlgili Kelimeler:

tam bakım merkezi

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Sağlık yönünden yapılan genel yoklama


tam bakım merkezi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tam bakımın yapıldığı yer


tam bakım yaptırmak
Anlamı:

1. sağlık yönünden genel bir yoklama yaptırmak


tam bilet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İndirimli olmayan bilet


tam bölen
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir nicelikte bir tam sayı kadar bulunan başka bir nicelik

Örnek:

1. Bir, iki, üç, dört, altı, on ikinin tam bölenidir.

1. Bir, iki, üç, dört, altı, on ikinin tam bölenidir.


tam ekmek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geleneksel mayalama tekniği ile üretilen, kepeği alınmamış ekmek


tam er
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Tam teçhizatlı asker