Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tamlayan

İlgili Kelimeler:

tamlayan durumu

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Tamlamalarda temel olan bir adın anlamını açıklayan ad, zamir veya sıfat, belirten: Evin kapısı. Öğretmenin kitabı. Su yolu. Kırmızı defter gibi


tamlayan durumu
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ad görevindeki sözün taşıdığı kavramı başka bir kavrama -ın / -in / -un / -ün, -nın / -nin / -nun / -nün ekiyle bağlayan durum, genitif: kitab-ın (kapağı), ev-in (damı), araba-nın (sileceği), okul-un (kapısı), yüz-ün (rengi) vb


tamlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eksik olmama durumu, bütün

2. Olgunluk

Örnek:

1. Binbir çeşit meziyet, fazilet, tamlık ve kemal...

1. Binbir çeşit meziyet, fazilet, tamlık ve kemal...


tampon

İlgili Kelimeler:

tampon bölge, tampon devlet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir maddeden yapılmış büyük tıkaç

2. Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak maddeyle dolu şey

3. Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım

4. Kanı silmek, durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı veya sterilize edilmiş pamuklu özel parça

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken


Lisan : Fransızca tampon

tampon bölge
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , İki devlet arasında, hudut boyunca, askerden arındırılmış toprak parçası

Örnek:

1. Bu tampon bölgeler, ayrı bir ülke olarak dünya sulhüne katkıda bulunabilecektir.

1. Bu tampon bölgeler, ayrı bir ülke olarak dünya sulhüne katkıda bulunabilecektir.


tampon devlet
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Coğrafi konumu bakımından, güçlü ve birbirine düşman iki devlet arasında bulunan devlet


tamponlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tamponlamak işi


tamponlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tampon koymak, yerleştirmek

Örnek:

1. Cebinden çıkardığı mendille kanayan burnunu tamponlarken yavaş yavaş uzaklaşmak istedi.

1. Cebinden çıkardığı mendille kanayan burnunu tamponlarken yavaş yavaş uzaklaşmak istedi.


tamtakır
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş

Örnek:

1. Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı.

1. Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı.


Telaffuz : ta'mtakır

tamtakır kuru (veya kırmızı) bakır
Anlamı:

1. boş, bomboş

Örnek:

1. Sütnine yukarı çıktığı zaman ne görsün? Sandık tamtakır kuru bakır.

1. Sütnine yukarı çıktığı zaman ne görsün? Sandık tamtakır kuru bakır.


tamtakır olmak
Anlamı:

1. içinde gerekli hiçbir şey kalmamak

Örnek:

1. Ne sağyağ kaldı ne zeytinyağı ne pirinç ne şeker ne fasulye, kiler tamtakır oldu.

1. Ne sağyağ kaldı ne zeytinyağı ne pirinç ne şeker ne fasulye, kiler tamtakır oldu.


tamtam
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Orkestrada yer alan bir tür Çin gongu

2. Afrika yerlilerinin çaldığı davul

3. Bazı olayları haber vermeye veya açıklamaya yarayan, davulla yapılan ses

Örnek:

1. Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı.

1. Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı.


tamu
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Cehennem

Örnek:

1. Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur.

1. Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur.


Lisan : Soğdca

tamzara
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğu Anadolu'da, toplu olarak oynanan bir halk oyunu

2. Bu oyunun müziği


Telaffuz : tamza'ra

tan

İlgili Kelimeler:

tan yeli, tan yeri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir


tan ağarmak (veya atmak veya sökmek)
Anlamı:

1. gün doğmaya başlamak, şafak sökmek

Örnek:

1. Artık tan sökünceye kadar gelsin gazeller, şarkılar, feryatlar.

1. Artık tan sökünceye kadar gelsin gazeller, şarkılar, feryatlar.


tan tun
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Öldürülmek veya başı belaya uğramak` anlamına gelen tan tuna gitmek deyiminde geçen bir söz

Örnek:

1. Vallahi bak hiç karışmam, gidersin tan tuna.

1. Vallahi bak hiç karışmam, gidersin tan tuna.


tan yeli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sabaha doğru çıkan hafif rüzgâr


tan yeri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güneşin doğmak üzere olduğu sırada, ufukta hafifçe aydınlanan yer

Örnek:

1. Gözlerimi açınca denizin üstünde sarı ay yerine tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu.

1. Gözlerimi açınca denizin üstünde sarı ay yerine tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu.


tan yeri ağarmak
Anlamı:

1. sabah olmaya başlamak, ufku belli belirsiz bir aydınlık kaplamak

Örnek:

1. Tan yeri ağarmış, gündüz olmaya başlamıştı.

1. Tan yeri ağarmış, gündüz olmaya başlamıştı.


tanassur
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Hristiyanlaşma


Lisan : Arapça tanaṣṣur

tanatoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölümün belirtilerini, koşullarını ve nedenlerini inceleyen bilim dalı


Lisan : Fransızca thanatologie

Telaffuz : l ince okunur

tandans
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğilim


Lisan : Fransızca tendance

tandanslı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğilimli


tandem

İlgili Kelimeler:

tandem filtre, tandem paraşütü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki kişilik bisiklet

2. İki kişilik yamaç paraşütüyle yapılan uçuş

3. spor , spor , spor , spor , Futbolda savunmanın gerisinde görev yapan oyuncunun arkasındaki tek kişi

4. spor , spor , spor , spor , Kürek sporunda ikişer kürek kullanılarak yapılan tekne yarışı kategorisi


Lisan : Fransızca tandem