tamamlamak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek

Örnek:

1. Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı.

1. Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı.

2. Bitirmek

Örnek:

1. Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti.

1. Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti.